Dünya gerçekten küreselleşecekse, hukuk ve haklar konusunda öğrenilmiş her şeyi gözden geçirmek ve varolma direnciyle ayakta kalan tek tek insanların bu dirençten başka şey olmayan haklarını düşünmek ve kabullenmek gerekecektir.
Hayatın müthiş zenginliğinin kuşatılmayacağını,sürekli dönüşümünün durdurulmayacağını, insanların tümü için geçerli doğru bir fikir olamayacağını, kendi doğrularını herkesin doğruları sananların birer ahmaktan başka şey olamayacağını.
İnsanlar bir korkudan kurtulabilmek için bu sefer başka bir korkunun boyunduruğu altına girmeye razı olurlar; bir kölelikten kurtulup başka bir köleliğin kucağına düşerler.
Spinoza’nın da belirttiği gibi, korkuyu siyasi araç olarak kullanan yöneticiler, insanların hurafeye yatkınlıklarını bileyerek daha kolay yönetilir hale gelmelerini sağlarlar
İnsan tabiatının korkuya olan bu yatkınlığı, hurafeyi doğuran ve besleyen başlıca nedendir. Spinoza’ya göre, bugüne kadar hiçbir temeli olmaksızın tapınılmış olan her şey, kederli ve korkan bir zihnin hayallerinden ve hezeyanlarından başka şey değildir.