Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rıdvan Sadık

Rıdvan SadıkLeküm Dinüküm Veliyedin yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
0
Okunma
0
Beğeni
214
Görüntülenme

Rıdvan Sadık Sözleri ve Alıntıları

Rıdvan Sadık sözleri ve alıntılarını, Rıdvan Sadık kitap alıntılarını, Rıdvan Sadık en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allah'ın Haram sözcüğünün Kuranı Kerim'de çok önemli yerlerde kullandığını görüyoruz. Örneğin Faizin haram olduğunu söyler Kur'an-ı Kerim. Evlenilmeyecek kimseleri sayarken (Anılarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları...) diye sayarak bunlarla evlenmek haramdır der. Nikahlı kadınlarla evlenmenin de haram olduğunu belirtir. Yenmemesi gerekenleri Sayar ve bunları haram olduğunu belirtir. Zina yapmanın haram olduğunu da Rabbim kur'an-ı Kerim'de Açıklar bizlere. Tüm bu ve buna benzer konuların çok açık bir şekilde haram kelimesi ile şiddetle yapılmasını istemediği konuların haram sözcüğü ile yasaklandığını bizlere Kuranda gösterirsin.
Rabıta; Sözde bu öze ermişlerle kurulan mana alemi ve mana kanalı ile kurulan bağa deniyor. Etrafımızı saran Televizyon radyo kanalları örneği bu frekans alanlarını anlamamızda yardımcı olmaktadırlar. Kimin alıcısı ne kadar kuvvetli ise aynı frekans alanında birleşiyorlar ve beraber içiyorlar aşk şarabını! Oysa bu kanallardan nasiplenenler akıllarını ipotek edip kendilerini o boyutlara hapis etmektedirler. Kısaca birbirlerini Kendi zanlarıyla kendi zanlarında kendi kendilerini hipnoz etmektedirler. "Allah, akıllarını kullanmayanların kalpleri üzerine manevi pislik yağdırır."(Yunus100) Yaşarken kalbi ölülerin varlığından, yani hakikatten perdeli kişilerin varlığından bahseder kitabımız.
Reklam
Mezhep şeklinde öbek öbek çeşitli din topluluklar olduklarından, yalnız Kur'an'ı Kerim'i ile değil kendi aralarında da şiddetli inanç tartışması içindedirler, kendilerine Müslüman deseler dahi aralarındaki ayrılıklarından dolayı hem mezhepleri içeriğinde hem de diğer mezheplerle ayrılığa düşüp dinlerini parça parça etmek suretiyle çeşitli gruplara ayrılmışlardır. Bu durum kendilerini rahatsız etmediği gibi yaptıklarıyla övünüp böbürlenmektedirler. Kur'an-ı Kerim'de En'am suresi 159. ayette " Dinleri parça parça edip gruplara ayıranlar var ya senin onlarla hiçbir ilişkim yoktur. Onların işi Ancak Allah'a kalmıştır, sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir." Mü'minun Suresi 53. ayette " Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler her Grup kendilerinde bulunan fikir ve davranış ile sevinip böbürlenmektedirler."
%98'i İslam iddiasında olan bir toplumun yine o ülkenin Dinini temsil eden kurumun! yaptığı bir araştırmayla; %92'si bir kez dahi herhangi bir Kur'an-ı Kerim meali okumamışsa, Din sandığı kavramların gelenekten görenekten hamasetten ve Arap kültürü olduğundan bir haberse bunu ikaz edenler münkir, dile getirenler kafir oluyorsa, Rabbim bana ne demiş Bu kitap ne ne anlatıyor diye merak etmemiştir.
Kur'an-ı Kerim nimetini ayetlerini bir takım hadis, menkıbe sözler ile örtmek hem ayetleri yalanlamaya hem de ayetin üzerine örtme işlemidir. Kur'an-ı Kerim kendisini bir damla lütfeden yaratan Allah'a tasdik etmeyen insanın ne kadar da kafir nankör olduğunu belirtir. Yazık insan oğluna, onu kâfir kılan ne? Kahrolası (inkârcı) insan, ne kadar da nankördür. Koyu kâfir olan mahv olsun. Canı çıksın o insanın, o ne nankördür!(Abese17)
Andolsun Eğer insanlar ve cinler şu kur'an-ı Kerim'in birbirlerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine destek olup yardım etseler yine de ona benzerine getiremezler.(İsra88)
Reklam
"De ki Dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz." (Hucurat16)
Hadis adı altında ki sözleri din olarak benimseyenlere şunu sormak lazım. Kendi mezhebiniz dışındaki hadis külliyatlarını reddetmekle en temel hadis inkarcıları konumunda olanlar Sizler değil misiniz? Yoksa Sizler Aslında hadislere değil de hadis veya sünnet dini adı altında Bizzat kendi ellerinizle ve dilinizle kurduğunuz Kur'an-ı Kerim dışı dine davet eden kimseler olmayasamız.
Ürettikleri dogmaları tartışılmaz hakikatler olarak Kur'an-ı Kerim'i ölçü yaptılar. Örneğin hadi gösterin bize dediler Kur'an-ı Kerim'in hangi ayetlerinde veya ayetinde farz namazların kaç rekat olduğu belirtilmiştir. Böylece Kur'an-ı Kerim'in noksan olduğu ve bu noksanlığın ancak peygamber hadisi olarak uydurdukları sözlerle tamamlanabileceğini iddia ettiler. O zaman onlara şunu sormak gerekir Kur'an-ı Kerim'in tam ve noksansız olduğunu bildiren ayetlerin durumu nedir veya sizin ileri sürdüğünüz şekilde Örneğin Fecir namazına iki rekat veya akşam namazına üç rekat değil de farz olarak bundan fazla olmak üzere yedi sekiz veya 10 rekat kılanların durumu nedir, farz namazı iki rekat kılanlar cennete, 8-10 rekat kılanlar cehenneme mi gidecek, uydurduğunuz din size bunu mu emretmektedir.
Bir anlayış vardır: "Kur'an-ı Kerim Arabistan'da indi, Mısır'da okundu, İstanbul'da yazıldı." Peki öyleyse; Bu Kur'an-ı Kerim nerede anlaşıldı? Nerede tam manasıyla uygulandı?
Reklam
Allah'a bağlılık, tekrarlanan hareketleri harfiyen yerine getirmekte değil, insanlar arası ilişkilerde belli olur.
Yahudilere, Vatan kurmak Hristiyanlar için bu kadar Neden önemli dersiniz? Yahudilerin müthiş planı ortada; Hristiyanları ayırarak mezheplere bölüp, uydurma hadis ve sözlerle kendi menfaatlerini kullanmak için Hristiyanların üstün tuttuğu bu hadise Lütfen dikkat ediniz. "Yahudiler Allah'ın vaat ettiği kutsal topraklara yerleşmediği sürece İsa Mesih gelmeyecektir." işte Hristiyanların, Yahudilerin Çoluk çocuk öldürmesine bile ses çıkarmamasının asıl nedenidir.
Şirk koşmak için illa karşınıza bir Put alıp ona tapmanız gerekmez. Bugün görüldüğü gibi sözü edilen Tapılanlar put değil, İnsanların arasından kişilerdir. Ey Ademoğulları size şeytana tapmayın, çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır demedim mi?(Yasin60) Kitap Ehline sadece Allah'a kulluk etmeleri, hizmet etmeleri emredildiği halde onlar din adamlarını erbab edinip körü körüne onlara uymuşlardır. Onlar kendilerine bir itibar ve kuvvet, vesile olsun diye Allah'tan başka ilahlar edindiler.(Meryem81)
Başkalarının kanaatine inananlar, başkalarının inancını yaşarlar.
Hz. İbrahim'in ateşe atıldığını söylüyorlar, Allah (ateşe serin ol dedik) diyor sadece. Ama bakın Allah'ın anlatmadığını sanki o an oradaymış ve hatta Cebrail'i bile görüp Hz İbrahim'e ne dediğini dahi bilip söylüyorlar. Ateşin suyu ateşin içindeki odunların da balık olduğunu görüp anlatıyorlar. Allah diyemez miydi: ben o ateşi suya sonra da ateşin içindeki odunları balığa çevirip İbrahim'i kurtardın diye. Yalnız nedense bazı rivayetçiler ateşin suya dönüştüğünü görürken diğer rivayetçiler aslında ateşin Gül bahçesine döndüğünü görüyorlar. Hatta ateşin içinde peygamberin bir hafta kaldığını sonra ateş söndükten sonra çıktığını görenler var.
137 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.