Robert H. Frank Gönderileri
Robert H. Frank kitaplarını, Robert H. Frank sözleri ve alıntılarını, Robert H. Frank yazarlarını, Robert H. Frank yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İngiltere’de ve sanayileşmiş diğer pek çok ulusta yaşam standartlarının 18. yüzyıldan bu yana 40 kattan fazla artmış olmasının, iyi tanımlanmış ve iyi uygulanan mülkiyet hakları sistemleri ile oldukça yakından ilgisi vardır. Böyle sistemleri olmayan toplumlarsa nadiren refaha ulaşırlar. İnsanlar açıkça tanımlanmış yasal mülkiyet hakkına sahip olamazlarsa, refah düzeyini artıracak sermaye teçhizatına yatırım yapmak istemezler.
Sayfa 135Kitabı okudu
Batılı sanayi ülkelerinde doğup büyüyen insanlar, sahip olduğunuz bir şeyle istediğinizi yapabileceğiniz fikrini çoğunlukla sorgusuz sualsiz kabul ederler. Bu anlayış, oldukça geniş bir alanda oldukça iyi iş görür. Örneğin, bir bisikletiniz varsa, pek çok ülkede bisikleti istediğiniz zaman kullanma, başkalarının bisikletinizi kullanmasına engel olma ve istediğiniz birisine satabilme hakkınız da olur.
Sayfa 135Kitabı okudu
Ancak anlaşılır bir İngilizce tarzının bürokratlar arasında istikrarlı bir denge durumu olmayacağından şüphelenmek için bazı nedenlerimiz var. Eğer yalın İngilizce norm haline gelseydi, bir bürokrat için muğlaklığı artıracak çok küçük adımlar atıp, diğer insanların davranışlarını sınırlandırmak konusundaki sorumluluğunu olduğundan daha az gözükmesini sağlamak o bürokratın lehine olurdu. Fazla büyük bir değişiklik kınanma riskini doğurur, ancak ufak bir değişiklik fazla dikkat çekmez. Diğer bürokratlar da aynı güdüyle tepki verdiklerinde, muğlaklık standardı değişmeye başlar. Yavaş yavaş ilerleyen böyle bir sürecin sonucunda ortaya yine tamamen anlaşılmayan bir bürokratik dilin nasıl çıkacağını görmek kolaydır. Bu dil, başka bir güçlü liderin çıkıp daha anlaşılır bir dil kullanılmasını isteyince kadar muhtemelen devam edecektir.
Sayfa 134Kitabı okudu
Maliyet-fayda ilkesi, bireylerin, kişisel faydalar kişisel maliyetleri aştığı zaman eyleme geçeceğini ifade eder. Eğer bireysel karar alıcı, eylemle ilgili faydaların tümünden yararlanır ve maliyetlerin de tümünü üstlenirse, Adam Smith’in görünmez eli ortaya çıkar. Ancak bireysel eylemlerin çoğunda ortaya çıkan fayda ya da maliyetler diğer bireyleri de etkiler.
Örneğin, sinemada seyircilerden birisi daha iyi görebilmek için ayağa kalkarsa arkasındakilerin görüş olanağını engeller. Benzer şekilde, yeni balıkçı teknelerinin denize açılması, mevcut teknelerin avlandığı balık miktarının azalmasına neden olur. Bu gibi durumlarda görünmez el işlemez hâle gelir. Herkes daha iyi görmek için ayağa kalkar, ancak herkesin yerinde oturduğu duruma nazaran hiç kimse daha iyi göremez. Eğer balıkçıların yakalamayı umdukları balığın net değeri harcadıkları zamanın fırsat maliyetini ve diğer masrafları aşarsa, sonuç aşırı avlanma yani “ortak malların trajedisi“ olur.
Geçmişte olduğu gibi gelecekte de gerçek para kazanmanın tek yolu kabiliyet, tutumlu davranma, çok çalışma ile şansın belli ölçüde karışımı ile olacaktır. Ancak öyle gözüküyor ki milyonlarca insan çabucak zengin olabileceğine inanıyor.
İki iktisatçı, öğle yemeğine giderlerken yerde 50 sterlinlik bir banknot görürler. Genç iktisatçı almak için yere eğilince yaşlı meslektaşı “Bu, 50 sterlinlik bir banknot olamaz“ diyerek onu durdurur. Genç olanı “Neden“ diye sorunca, “Öyle olsaydı, şimdiye kadar birisi çoktan almış olurdu“ cevabını verir.
“Masanın üzerinde para durmaz” ilkesi geçerlidir, yani ortada duran bir para nadiren uzun süre sahipsiz kalır.
Bir fikri sınıfın dışına çıkarıp kullanamazsanız, anlayamazsınız. Ama bir kere kendi başınıza kullandığınızda o fikir artık sonsuza kadar size aittir.
Erken yaşta evlilik yapılması, başta çocuğu olanlar olmak üzere yüksek öğretime devam etmeyi zorlaştırıyor. Ayrıca insanların hali vakti yerinde birisiyle evlenmeyi umut etmeleri ölçüsünde, başarıyı önceden tahmin etmek için ihtiyaç duyulan bilgiye eskiden olduğu kadar gerektiğinde ulaşmak mümkün olmuyor.