Yani takvalı ve (gerçek anlamda) dindar kimseler, bir şey yapmak istediklerinde, önce onun bütün boyutlarını ve açılarını dikkatle incelerler ve davranışlarının aklın tasvip ve ilahi ahlak çərçivesinde olduğundan emin olduklarında ona göre haraket ederler. Tam tersine, doğru iman ve takvaya sahip olmayan insanlar, o işin sonuçlarını düşünmeden istediklerini yaparlar.