Sabiha Sertel

Roman Gibi author
Author
Translator
Editor
8.6/10
26 People
101
Reads
6
Likes
2,846
Views

Sabiha Sertel Posts

You can find Sabiha Sertel books, Sabiha Sertel quotes and quotes, Sabiha Sertel authors, Sabiha Sertel reviews and reviews on 1000Kitap.
" 23 Nisan çocukları eğlendirmek günü değildir. Himaye-i Etfâl'in [ Çocuk Esirgeme Kurumu 'nun] yaptığı programı yanlış tatbik edenler , bunu bir eğlence günü kabul ettiler ... 23 Nisan açların , hastaların, işte çalışan çocukların günüdür. Onların dertlerinin konuşulacağı gündür. "
Sabiha Sertel
Sabiha Sertel
Zekeriya Sertel'in Müdafaası
Türk adliyesi istibdat devrinde karşısına padişahlar getiren Zenbilli Ali Efendi gibi, Hamid devrinde sarayın takibine göğüs geren Abdurrahman Paşa gibi, meşrutiyette adliyenin şerefini korumak için açlıktan ölmeyi göze alan hâkimler gibi kahraman hâkimler tanımıştır.
Sayfa 90
Reklam
Cami Baykurt'un Müdafaası
Muhterem hâkimler, hür düşünmek, yayın işleriyle uğraşan münevverlerin yalnız bir hakkı değil, hatta en esaslı bir vazifesidir.
Sayfa 110
Devletin Ruhu
Faris Erkman, faşizmin memleket için ne kadar büyük bir tehlike olduğuna dikkat çekmek istiyordu; 1943 yılının haziran ayında “En Büyük Tehlike” adını verdiği broşürü yayımladı. Irkçılığı yaymak üzere çıkarılan broşürler, dergiler, gazetelerin hiçbir baskıya ya da soruşturmaya uğramadığı, altın günlerini yaşadığı dönemde Faris Erkman’ın broşürü
Sayfa 243
Siyasal İslamcı ve Ülkücüler
“İğneli Fıçı” adlı broşür tam da bu günlerin rüzgarıyla yayımlandı. Öz olarak tamamen bir nefret suçuydu “İğneli Fıçı”nın içindeki cümleler toplamı. Başlı başına Yahudi düşmanlığı üzerine kurulmuştu metnin içeriği. Yahudilere karşı Türkiye sınırları içerisinde her türlü saldırı ve suikast düzenlenebilmeli, bir ırk olarak Yahudiler Türkiye’den tamamen tasfiye edilmeliydiler. Aziz ve muhterem Türk halkı, birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz günleri göz önünde bulundurarak Yahudilerle alışveriş etmemeli, bununla da kalmayıp gördüğü her yerde her Yahudi’ye, en azından, hakaret etmeli ve onu ticaret hayatından kazımalıydı. “İğneli Fıçı”nın ırkçı satırları devlet katında suskunlukla karşılandı, evet. Buna karşı yazan gazeteciler hakkında soruşturma açıldı. Memlekette yaşayan insanlar arasına kin ve nefret sokmanın değil, ırkçılığın teşhiri mahkeme salonlarında soluk aldı. Irkçı dergiler, “İğneli Fıçı” aleyhine yazan bütün yazarlar hakkında taarruza geçtiler; “İğneli Fıçı” broşürünü savunarak farklı düşünen herkesi hedef gösterdiler.
Sayfa 242
100 yıldır değişmeyen zihniyet
Türk basını, özellikle askeri yazarlar, bir Alman zaferine o kadar inanmışlardı ki, Stalingrad önündeki duraklamanın geçici olduğunu, arkadan yetişmekte olan Alman birliklerinin mutlaka Stalingrad'ı alacaklarını yazıyor, hükümeti bu kötü günlerinde Almanya'ya yardıma çağırıyorlardı. Bugünlerde ırkçılar bir milliyetçilik savaşı açtılar. Vapurlarda, tramvaylarda ve otobüslerde Rumca, Ermenice, Yahudice, Kürtçe ve diğer yabancı dillerde konuşanların eline "Vatandaş Türkçe konuş" gibi bastırılmış kartlar sunuluyor Türk vatandaşı olan azınlıklara hakaretler ediliyordu. Dükkânların üzerine Rumca, Ermenice ve diğer dillerde yazılmış tabela ve levhaları söküp indiriyor, azınlık ve yabancı düşmanlığını yayıyorlardı. Azınlıklara devlet dairelerinde iş verilmemesini, azınlık sermayesine ağır vergiler konmasını istiyorlardı.
Sayfa 241
Reklam
Olunuz yavrum, doktor da, avukat da, ne isterseniz olun, yalnız ihtiyar olmayınız...
Sayfa 163 - SelKitabı okudu
Fransız İhtilâli günlerinde Avrupa'dan sızan devrim ve hürriyet düşünceleri karşısında, devrin Reis-ül küttabı (dışişleri bakanı) Kâmil efendi, yayınladığı red beyannamesinde şöyle diyordu:"Fransa'da inkılâp dedikleri şey zındıklıktır (kâfirliktir). Bunlar, ruhbanın (papazların) mal ve mülküne, eşrafın toprağına elkoyuyor, kadınları paylaşmayı mubah sayıyorlar. Şer'e, müslümanlığa aykırı olan bu fikirlerin hudutlarımıza girmesine cevaz verilemez. Gelenekleri çiğneyen bu inkılâp küfürdür, şeriatçe reddedilmiştir." İşte gericilerin, şeriatçıların bu baskısı karşısında Avrupa'daki değişiklikleri görenler bile bunun sebeplerini incelemeye yanaşmamışlardır.
Fikret, Tarihi Kadim şiirini yazdıktan sonra, şair Mehmet Akif'in ve din felsefesini ellerinde bayrak gibi tutan hocaların da hücumuna uğradı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yıllık Demokrasi Mücadelesi
Hâlâ fikre zincir vurma teşebbüsü, hâlâ zulüm ve istibdat sevdası. Bu memlekette hâlâ sabah olmadığını görmek yeise düşürüyor ve utandırıyor. Nihayet memleket namına utanıyorum. Zekeriya Sertel'in Müdafaası, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Sayfa 76
169 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.