Sara Çelik

Sara ÇelikAnalitik Felsefe author
Author
Translator
0.0/10
0 People
10
Reads
3
Likes
1,560
Views

Sara Çelik Posts

You can find Sara Çelik books, Sara Çelik quotes and quotes, Sara Çelik authors, Sara Çelik reviews and reviews on 1000Kitap.
NOTLAR: YAZAR: SARA ÇELİK Kısacası, ussalcılığa göre, insan usu doğuştan ya da a priori temel birtakım doğruluklar taşır ve bu doğruluklardan tümdengelimsel olarak öteki daha tikel yapıdaki doğruluklar türetilir; bu şekilde tüm bir bilgi sistemi kurulma olanağı bulur. Bilginin bu temel ilkelerine "doğuştan ideler" denilmektedir. . Bu
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 35 hours
Bilgi Felsefesi - Sara Çelik
Muhteşem bir kitap. Sokrates'ten Augistinus'a, oradan Bacon'a kadar epey bir filozofu irdelemiş. İlk Çağ ve Orta Çağ'ın bilgi-kuramlarına merak edenler bu kitabı okuyabilir. Akademisyen yazarımız, güzel bir iş çıkarmış. Puan olarak 10/10 veriyorum. Vaktim olursa bir kere daha okuyacağım. Kesinlikle okumasını tavsiye ederim.
Bilgi Felsefesi
Bilgi FelsefesiSara Çelik · Doruk Yayınları · 20163 okunma
Reklam
Bacon'ın bilimsel yöntem adına öne sürdüğü görüşler, daha çok tümevarım yönteminin gelişim sürecinde bir basamak olarak görülebilir. Yöntem ve bilgi üzerine ana kitabı Novum Organum (Yeni Organon) ve öteki önemli yapıtı Nova Atlantis (Yeni Atlantis) adını taşımaktadır. Bu iki yapıtta da bilimsel bilginin yüceltilmesine tanık olmaktayız. Ayrıca bilimsel gelişmelerin toplum yaşamında sonuç olarak ortaya çıkardığı gelişmelere ve kolaylıklara Bacon sık sık parmak basmaktadır. Bu konu üzerine, De Dignitate et Augmentis Scientiarum (Bilimlerin Değeri ve Çoğalıp Büyümeleri Üzerine) adlı bir yapıtı daha vardır. Bacon, tüm bu yapıtlarında, bilimsel gelişmelerin toplum yaşamında sağladığı teknolojik ilerlemelere ve refah düzeyini arttırmadaki rolüne ve önemine sık sık vurgu yapmaktadır. "Bilgi güçtür" inancıyla yola çıkan Bacon'ın bilgiden anladığı, hiç kuşkusuz bilimsel bilgidir. Bilimsel bilgi aracılığıyla, doğanın bilinmezlikleri çözüldükçe, insan doğa olaylarıyla daha kolay başa çıkabilmekte, olaylar insanı değil, insan olayları yönetir hale gelmektedir. Bu açıdan Bacon'un şu sözü de çok ünlüdür: "Bilmek doğaya egemen olmaktır." (Çelik 2010; 219).
Modem bilimin başta gelen kurucularından birisi olarak kabul edilen Nicalaus Copernicus, De Revolutionibus Orbium Coelestium adlı yapıtında yeni bir astronomi kuramı geliştirdi. Buna göre Güneş evrenin merkezinde yer alıyor, Dünyamız belli bir yörünge üzerinde Güneş'in etrafında dönerken aynı zamanda kendi ekseni etrafında da dönüyordu; bu durum öteki gezegenler için de geçerliydi hiç kuşkusuz. Dünyamız kendi ekseni etrafındaki dönüşünü bir günde, Güneş çevresindeki dönüşünü de bir yılda tamamlamaktadır. Copemicus'un bu açıklaması Aristoteles'ten bu yana geçerli olan geleneksel açıklamanın tam tersi idi. Geleneksel açıklama Aristoteles-Ptolemaios kuramı olarak bilinen yer-merkezci kuramdır (Çelik 2010; 211).
Rönesans döneminde, Aristoteles felsefesi ile Hıristiyan teolojisi arasındaki zoraki sentez, giderek ve sonunda tümüyle çözülünce, Aristoteles öteki filozoflar arasında herhangi bir filozof konumuna düştü. Gerçekte Rönesans döneminde (15. ve 16. yüzyıllar boyunca) antikitenin tüm değerleri, felsefe ve kültürü, insanlara kılavuzluk edecek biricik kaynak haline geldi (Çelik 2010; 205).
Her bir alanın kendine özgü doğruluk (hakikat) ölçütü vardır ve bunlar birbirine indirgenemezler. Çifte hakikat öğretisi denen şey budur. Ockhamlı bu öğretinin, gücünü koruması bakımından dinin lehine olduğunu düşünüyordu. Çünkü felsefe ve bilimin doğruluğunun kaynağı akıl iken teolojinin doğruluk kaynağı imandan başkası değildi. Böylece tüm Skolastik düşünürlerde olduğu gibi Ockhamlı'nın öğretisinde de akıl ve inanç-iman ayrımı sıkı bir biçimde korunmuştur. Çifte doğruluk öğretisinden çıkan sonul sonuç şudur: Felsefi ve teolojik doğruluklar birbirlerinden bağımsız oldukları için, biri ötekinden türetilemez. Ayrıca bunlar farklı doğruluklar olarak birbirleriyle çelişik bir konumda değillerdi (Çelik 2010; 202).
Reklam
Aziz Thomas Aquinas (1225- 1274) Skolastiğin bu en büyük ve sistematik düşünürü, çok verimli bir biçimde yazmış ve geride çok geniş bir yapıt toplamı bırakmıştır. Ancak bunlar arasında en çok tanınan ve adeta kendisiyle özdeşleştirilenler, şu iki büyük teoloji yapıtıdır. Summa Contra Gentiles ve Summa Theologica. Bunlardan birincisi lbni Rüştçülere (Averroists) karşı Hıristiyan Katolik inancının savunulması üzerinedir. Diğeri ise Tanrı'nın varlığı, neliği ve Hıristiyan teolojisinin temel inanışlarına ilişkin tümdengelimsel yapılı bir öğretidir. Aquinas, tüm sistemini Aristoteles'in görüşlerinden yola çıkarak, onların ışığında ve onlarla uyumlu olarak oluşturma yolu tutmuştur. Felsefi açıdan Aristotelesçiliği 13. yüzyılda yeniden canlandırmış oluyordu. Teolojik yazılarını da yine çok büyük ölçüde Aristoteles felsefesine dayanarak oluşturmuştur (Çelik 2010; 188).
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.