Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sara Çelik

Sara ÇelikAnalitik Felsefe yazarı
Yazar
Çevirmen
0.0/10
0 Kişi
10
Okunma
3
Beğeni
1.571
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Akademisyen, Yazar

Okurlar

3 okur beğendi.
10 okur okudu.
1 okur okuyor.
18 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Platon, Parmenides'in "gerçek varlığın bilgisi salt akılla kavranır" deyişinden oldukça etkilenmiş görünür ve bu nokta yaklaşımında belirleyici bir rol oynar; çünkü akılla kavranan varlığın ya da varlıkların duyusal nitelikli yani somut olmaktan daha çok soyut yapılı, tinsel varlıklar olması gerektiğine hükmederek, bu asıl varlığın ya da varlıkların birtakım kavramlar, fikirler olduğunu ilan etme yoluna gider. Bunları kendi deyişiyle, İdealar-Formlar olarak adlandırır. Bu kavramlar, bu dünyadaki imitasyon varlıkların özünü anlatan, ya da aynı gruba giren varlıkların tümünde de ortak olarak bulunan nitelikleri bir bütün olarak dile getiren 'tümel' nitelikli kavramlardır. 'İnsan', 'hayvan', 'bitki', 'masa', 'ev' gibi cins / tür kavranılan; ayrıca soyutlukları kolayca görülebilen, 'adalet', 'cesaret', 'iyilik', 'güzellik' türlü değer kavramlarıdır. u halde değişmeden, ne ise o olarak kalan asıl varlıklar, yani İdealar-Formlar bu türden varlıklardır ve gerçek bilgi, asıl bilgi de işte bunların bilgisi olacaktır ya da olmak zorundadır. Çünkü Platon'a göre değişmeden, hep doğru olarak kalacak olan bilgiler, yine değişmeden, hep ne ise o olarak kalan varlıkların bilgisi olabilirdi ancak (Çelik 2010; 59).
Reklam
Ölümsüz akıl-nous, şu ya da bu nedenle İdealar dünyasından bu dünyaya düşüp ölümlü bir bedenle birleşerek, bir doğum süreci yaşanınca miras olarak getirilen İdea bilgilerinin hiçbir aktüelliği kalmamış, bir başka deyişle bunlar tümüyle unutulmuşlardır. İşte bu nedenle bunları yeniden anımsayarak bilince getirmek ve bu şekilde ideaların bilgisini elde etmek gerekiyor. Ama bunlar zihinde zaten varolan bilgiler oldukları için, bir başka deyişle daha önceden öğrenilmiş oldukları için, bunları yeni baştan öğrenmekten söz etmek anlamsız olacaktır. İşte bu nedenle ideaların bilgisi yani gerçek bilgi/episteme öğrenilmez, sadece anımsanır (anamnesis). Platon'un bilgi kuramına atfen, kısaca "bilgi anımsamadır", deyişinin anlamı da buradan gelmektedir (Çelik 2010; 71-72).
Öncelikle gerçekten bir şeyler bildiğini sanan kişiye durumun hiç de öyle olmadığını göstermek ve kişiyi söz konusu alandaki bilgisizliğine ikna ettikten sonra, artık gerçek bilgiyi aramaya hazır hale geldiğini ve asıl araştırmanın bundan sonra başlayacağını telkin ederek, kişiyi bu yöne yönlendirmektir. Bütün bunlar aslında hiç de kolay değildir. Sokrates bakımından hem riskli hem de oldukça sabır gerektiren bir süreçtir. (Çelik 2010; 47).
Bacon'ın bilimsel yöntem adına öne sürdüğü görüşler, daha çok tümevarım yönteminin gelişim sürecinde bir basamak olarak görülebilir. Yöntem ve bilgi üzerine ana kitabı Novum Organum (Yeni Organon) ve öteki önemli yapıtı Nova Atlantis (Yeni Atlantis) adını taşımaktadır. Bu iki yapıtta da bilimsel bilginin yüceltilmesine tanık olmaktayız. Ayrıca bilimsel gelişmelerin toplum yaşamında sonuç olarak ortaya çıkardığı gelişmelere ve kolaylıklara Bacon sık sık parmak basmaktadır. Bu konu üzerine, De Dignitate et Augmentis Scientiarum (Bilimlerin Değeri ve Çoğalıp Büyümeleri Üzerine) adlı bir yapıtı daha vardır. Bacon, tüm bu yapıtlarında, bilimsel gelişmelerin toplum yaşamında sağladığı teknolojik ilerlemelere ve refah düzeyini arttırmadaki rolüne ve önemine sık sık vurgu yapmaktadır. "Bilgi güçtür" inancıyla yola çıkan Bacon'ın bilgiden anladığı, hiç kuşkusuz bilimsel bilgidir. Bilimsel bilgi aracılığıyla, doğanın bilinmezlikleri çözüldükçe, insan doğa olaylarıyla daha kolay başa çıkabilmekte, olaylar insanı değil, insan olayları yönetir hale gelmektedir. Bu açıdan Bacon'un şu sözü de çok ünlüdür: "Bilmek doğaya egemen olmaktır." (Çelik 2010; 219).
Bonaventura, Platoncu öğretideki aşın kavram realizmini kabul eder. Bunun sonucu olarak da tümel kavramlar Tann'nın zihninde prototip olarak bulunurlar ve Tanrı bunlara göre olgusal şeylerin formunu verir ve anlan varlığa getirir. Skolastiğin tüm öteki düşünürleri gibi o da akıl ve inanç arasındaki ilişkiler üzerine olan tartışma ile işe başlar. Ona göre tüm bilimler teolojinin hizmetçisi olmaktan başka bir şey değildirler (Çelik 2010; 185-186).
Reklam
ihtiyacımız olan çözümleyici felsefe
Ancak öyle bir dönem geldi ki kavramlar, sanki felsefenin en temel işlevi buymuş gibi metafizik bağlamda ele alınarak dilbilimsel, toplumbilimsel ve sağduyusal diyebileceğimiz bağlamlarından koparılarak ele alınma yoluna gidildi.
Sara Çelik
Sara Çelik

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
256 syf.
10/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
Bilgi Felsefesi - Sara Çelik
Muhteşem bir kitap. Sokrates'ten Augistinus'a, oradan Bacon'a kadar epey bir filozofu irdelemiş. İlk Çağ ve Orta Çağ'ın bilgi-kuramlarına merak edenler bu kitabı okuyabilir. Akademisyen yazarımız, güzel bir iş çıkarmış. Puan olarak 10/10 veriyorum. Vaktim olursa bir kere daha okuyacağım. Kesinlikle okumasını tavsiye ederim.
Bilgi Felsefesi
Bilgi FelsefesiSara Çelik · Doruk Yayınları · 20163 okunma