Bu mezhep kavgaları ve yorumları, Kur'an'ın evrenselliğini ve İslam'ın tüm evrenselliğini ve İslam’ın tüm insanlara gelmiş bir din olduğu gerçeğini gölgelemiş, onun sadece Araplar için gelmiş bir din olduğu izlemini vermişlerdir.
Şeriatçılar, tarikatçılar “Allah’la adam kandıran” yobazlar, gericiler Atatürk’ü hiç sevmezler, Ona düşmandırlar. Atatürk, onlar için dinsiz, kâfirdir, Anıtkabir’e gitmek “puta tapmak” la aynı şeydir.
Laiklik, “Din Eğitimine” engel değildir. Aksine din ve vicdan hürriyetinin olduğu kadar, bundan doğan haklardan biri olarak, din eğitimi ve öğretiminin de güvencesidir.
Kışkırt ve kampa böl, her daim sevilen bir taktiktir !
Kur'an'ın onaylamadığı, dinleştirilmiş mezhep yorumları yüzünden Müslümanlar kamplara bölünmüş, yüzyıllarca kavga etmişler ve etmeye devam etmektedirler.