Selçuk Doğan Sözleri ve Alıntıları
Selçuk Doğan sözleri ve alıntılarını, Selçuk Doğan kitap alıntılarını, Selçuk Doğan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Küreselleşmenin getirdiği tek dünya devleti düzenini
başarmak, toplumların istenilen şekilde yönlendirilmesinden
geçmektedir. Bu yönlendirmeyi en çok reklamlar ve çeşitli
propaganda unsurları vasıtasıyla silah, kozmetik ve ilaç
sanayisi kullanmaktadır. Bu üç sektör, dünyada insanların
sağlıklarını tehdit eder boyutlarda faaliyet göstermektedir."
Çağdaşlaşmanın gerçekleşebilmesi için ulusal bağımsızlığın gerçekleşmiş olması gerektir. Ulusal bağımsızlığını başka ülkelerin ellerine teslim eden halklar için çağdaşlaşma denen olgudan söz edilemez. Kültür emperyalizminin bir sonucu olarak başkalaşır ve benlik kaybına uğrayarak silinir ve yok olur giderler.
Sayfa 100 - Kartal Bakışını Babilcomdan %40 indirimle satın alabilirsinizKitabı okudu
Küresel bir hâkimiyetin söz konusu olabilmesi için,
bireylerin millî bilinçten mahrum bırakılıp, toplumun kendisine yabancılaşması gerekir. Bundan dolayı; toplumun düşünce yapısına, hayat biçimlerine ve geleceğe dair ümitlerine yön verilmeye çalışılır. Bunun sonucunda toplumsal ve kültürel anlamda yozlaşma ortaya çıkar.
#10kasım
"Mustafa Kemalce düşünmek demek, tahlil ve terkip etmek, şuurlaştırmak, nizamlaştırmak, sistem hâline koymak demektir. Bu usul Çanakkale’den Dil Kurultayı’na kadar aynı hızı ve sırayı gösterir. Bu da bizim millî bilincimizi artırır, millî kültürümüzü ortaya koyar. Biz de her Türk vatandaşı gibi atalarımıza layık olarak millî mirasımızı sonsuza dek koruyacağız."
Ruşen Eşref - Kartal Bakışı
Tekelci şirket egemenliğinin özgürlüğü küreselleşmenin esasıdır. Adam Smith’in “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” anlayışı, tekelci şirketlerin işine gelen bir özgürlük anlayışıdır.
"Avrupalılar kendileriyle beraber hastalıklarını da getirmiş ve
bu hastalıklara bağışıklığı olmayan yerli halkta binlerce kişi
grip, çiçek, kızamık, tifüs, difteri gibi hastalık mikroplarıyla
hayatlarını kaybetmiştir. Bu öldürücü etki de istilacıların işini
kolaylaştırmıştır. Benzer şekilde Afrika’dan gelen köleler de
sarıhumma, sıtma gibi hastalık mikroplarını getirmişlerdir."
#10kasım
"Atatürk, Lenin, Cromwell, Robespiere gibi devrimcilerden birçok yönden ve uyguladığı yöntemlerden dolayı ayrılır. Kökten değişikliği içeren Dil Devrimi ve kadın hakları uygulamaları, bu sayılan isimlerin devrim anlayışında görülmez."
Selçuk DOĞAN - Kartal Bakışı
Türk Devrimi, demokratik yönetim anlayışına, bilimsel temelli düşünceye, tarih, dil ve kültür bilinci yerleştirilmesine, uluslaşmaya, bilim ve teknolojik kalkınmaya dayalı ulusal ekonomi oluşturma amacına dayanır.
#10kasım
"Öyle biri ki Napolyon onun yanında hayalperest kalıyor. Millîci, kendini tek bir ülküye kaptırmış. Bu ülkünün kölesi, aynı zamanda efendisi.” Emil Ludwig
BATININ KARA YÜZÜ
BATININ KARA YÜZÜ
Coğrafi keşifler esnasında Haiti’de, Meksika’da, Peru’da milyonlarca yerli halkın öldürülmesi, Amerika’da Kızılderililere uygulanan kıyımlar, siyah tenlilere yapılan ırkçılıklar, Batı’nın medeni olamayan kara yüzüdür.
Afrika’da, Cezayir’de, Küba Guantanamo’da, Endonez- ya’da, Vietnam’da, Afganistan’da, Lübnan’da, Irak’ta, Suri- ye’de uygulanan yüz kızartıcı, utanç verici işgal ve soykırıma varan insanlık dışı uygulamalar, milyonlarca sivilin “özgür-lük” ve “demokrasi” getirme bahanesiyle öldürülmesi hâlâ akıllardadır.
Küreselleşmeci emperyal düzenin hedef tahtasında ulus devletler vardır. Ekonomik, askerî ve politik uluslararası anlaşmalar ile devletçi, kalkınmacı ekonomik politikaları ve ülkelerin ulusal bağımsızlığını ortadan kaldırmayı hedefleyen düzen; uluslararası şirketlerin çıkarlarına ve bunların ulus devletlere karşı olan tutumu üzerine bina edilmiştir.
Emperyalizm en basit ifade ile bir devletin güç kullanarak, sınır tanımadan yayılmasıdır. Emperyalizmin bugünkü aldığı yeni hâli küreselleşmedir. Günümüzde küreselleşme denen şey gücü elinde bulunduran odakların egemen olduğu eşitsiz bir düzendir.
"Kendi tarihine, kültürüne ve değer yargılarına uzaklaşan
bir toplum hele bir de sindirilmiş, korkutulmuş ve yaşam
129
enerjisi alınmışsa bu toplumun birlikte, bir ortak amaca ve
hedefe doğru ilerlemesi oldukça zordur."
https://www.okumaodasi.com/kartal-bakisiKitabı okudu
Askerî, siyasal ve ekonomik bir bağımsızlığın ve millî egemenliğin olmadığı durumlarda toplumlar, Batı’nın veya küresel güç sahiplerinin birer uydusu konumuna gelmektedirler.
Tam bağımsızlığın ön ve birincil koşulu ekonomik bağımsızlıktır. Ekonomik ve siyasal bağımsızlığı elinden alınmış bir millet köle olmaya adaydır. Ulus devlet, uluslararası kuruluşların yönetimine sokulursa, ulusal varlıklarını yitirmesi ve sömürge bir hâle geçmesi kolaylaşır. Bağımsız ve ulusal bir ekonomiden bahsetmek hayal olur. Ulusal tehditler, siyasi ayrılıkların bir tarafa bırakılmasını ve ulusal varlığın tam bağımsızlık içerisinde yeniden sürdürülebilmesini zorunlu kılmaktadır.