Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Semra İmamoğlu

Semra İmamoğluMafyanın Tutsağı yazarı
Yazar
Editör
5.5/10
20 Kişi
54
Okunma
5
Beğeni
1.247
Görüntülenme

Semra İmamoğlu Sözleri ve Alıntıları

Semra İmamoğlu sözleri ve alıntılarını, Semra İmamoğlu kitap alıntılarını, Semra İmamoğlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın başına gelecekleri önceden karşısındaki insanın davranışlarından anlayabilmesi berbat bir duygu.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Savaş bitip gemiler batsa bile; güçlü kadınlar kıyıya yüzerek varırlar...
İnsan olarak hepimizin yapısı tuşlu şifre yazarken ilk ve son numaraya daha sert basmaya meyilliyizdir, bu bir ihtimal ama olması yüksek bir ihtimal.
Gizli geçiti karıştıran Meyra Aslan’a yakalanır.
Hızlıca çıkışa geldim ama artık çok geçti! Çıkışı, iri cüssesi ile duran adam kapatıyordu, başımı kaldırıp yüzüne baktığımda beni parçalayacak gibi bakan Aslan Kral’la göz göze geldim. -Senin burada ne işin var diye kükrediğinde, olduğum yere süzüldüm ve gözlerimi kaçırdım, sert adımlarıyla üzerime gelmeye başladığında koridorun sonuna doğru kaçmaya başladım. Yere balyoz gibi vuran adımlar hızlandığında ben de daha hızlı koştum nereye gideceksem sanki... Bir çıkış daha olduğunu düşündüğüm duvara tekrar geldiğimde son bir umut açabileceğim bir yer var mı diye bakındım... Önümde duvar vardı, arkamda adına layık bir aslan ve sıcak nefesini ensemde hissediyordum. Bir adım daha attım, ardından derin bir nefes aldım, bir müddet aldığım nefesi içimde saklayıp titrek ve yavaş bir şekilde dışarıya verdim... Ellerimi duvarda gezdirirken halen çıkabileceğim umudunu taşıyordum, bu umudum sert bedeninin sırtıma değdiğini hissetmemle son buldu. Ellerini tüy gibi saçlarıma getirerek yavaşça kulaklarımı kapatan tutamları parmaklarının arasına aldı ardından saçlarımı çekerek kulağıma eğildi ve "Sana şimdi ne yapayım? Sen söyle!" dedi, sesinin tonu tenimin ürpermesine sebep olurken, bedenim sızlıyordu.
Sayfa 31 - Aslan ve MeyraKitabı okudu
giriş
Hava kara bulutlu, fırtına patlamak için haber veriyor gibiydi, tekne şiddetli rüzgârların arasından geçiyor, kamara camları ve güverte yağmurla bir bir tokatlanıyor bazen rüzgârın camları titrettiği de oluyordu. Sonra rüzgâr sertliğini bir tarafa atıyor ve ay parlıyor bu parıltı derin bir nefes almasına sebep oluyordu insanın. Ardından büyük dalgaların içine dalıyor tekne ve hırçın dalgalar güverteyi yalıyor ve simsiyah bir gecenin kollarının arasına girerek ilerliyordu tekne bir acının habercisi gibi.