0.0/10
0 People
1
Reads
1
Likes
109
Views

About

Readers

1 readers liked.
1 readers read.
1 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
» .. insanları ıslah etmek için getirilmiş olan dini terbiye ve ahlaktır. Bu dini terbiye, çocukluktan itibaren ebeveynden ve öğretmenlerden işitilerek tekrarlanması ve bu esaslara göre insanın yetişip büyümesi sebebiyle zihinlerde sanki akıl kaynaklı olduğu zannı doğuracak şekilde iyice kökleşmiş inançlara dönüşürler. Mesela rükü, secde, hayvanları kurban edip kanını akırmakla Allah'a yakınlaşma gibi şeylerin iyi kabul edilmesi böyledir. Şayet bu şeyler çocukluktan beri bu şeyleri kabul etmek üzere terbiye edilmemiş akıllı kişiye ilk kez sunulmuş olsaydı bu kişi, salt aklına dayanarak bu şeylerin ne iyi ve ne de kötü olduğuna hükmederdi. Nitekim zaten bu şeylerin iyi oluşu, dinin bunların iyi olduğunu belirtmesi sebebiyledir ki böylece vehim, çocukluktan beri olan te'dip ve terbiye sebebiyle bunları kabule boyun eğer.” Ebü Hâmid el-Gazâli, Mi'yâru /-'İlm, haz. Ahmed Şemsuddin, Dâru'l-Kütübi"!-İlmiyye, Beyrut-Lübnan 1971, s. 187; Ebü Hâmid El-Gazzâli, Mi'yâru 7-İlm İlmin Ölçütü, çev. Ali Durusoy ve Hasan Hacak, Türkiye Yazma Eserleri Kurumu Başkanlığı, İstanbul 2013, s. 268.
Kur'an metninin “kendi başına” ve “muhataplarına yönelmiş hâliyle” olmak üzere iki kategoride tasnif edilmesi, konuyu daha iyi kavramaya olanak tanımaktadır. Metafiziksel boyut olarak da adlandırılabilecek Kur'an'ın “kendi başına” kategorisi, Ehl-i Sünnet tarafından Tanrı'nın kelam sıfatı olarak anaşılıp “levh-i mahfuz” ile sembolize edilmektedir. Bu sebeple Tanrı'nın zatı ile kaim olan kelam sıfatı, harf ve ses cinsinden değildir.Öyleyse Kur'an'ın hakiki varlık boyutuna işaret eden levh-i mahfuz, Tanrı'nın zatı, sıfatları ve eylemlerine dair hakikatin, eşyanın hakikatine yansımasını temsil etmektedir. Daha açık bir ifadeyle o, “Allah'ı, O'nun sıfatları, melekleri, kitapları, resulleri, mahlukatın sınırlarını, mülk ve melekütundaki tedbirini, ibdânın hâllerini ve yeniden O'na dönüşü, ahiretteki saadet ve şekavete dair ahvali, kısacası tüm ilimlerin hakikatinin bilgisinin”? âlemdeki tecellisinin izine işaret etmektedir.
Reklam
Ruhun güzelliğinin aslı ve özü, insandaki gazap, şehvet, akli güçlerinin adalet üzere dengeli ve istikamette olmasıyla ilgilidir.** Nefsin güçleri arasındaki bu denge ve istikamet sağlandığında ilim, hikmet, yakin ve eşyanın hakikati gibi vasıflarla kalp bezenmektedir.* Bu vasıflar, kalp aynasının cilasını, nur ve parlaklığını arttırmaktadır. Kötü huylar ise kalp aynasının ilahi nurunu karartan ve mühürlenmesine sebep olan kara dumana benzetilmektedir.*Aynanın yansıtıcı özelliğinin yok olması gibi, kötü davranışlar üzerinde refleksiyon yapılmazsa kalp, ahlaki hakikati idrak edemez. Benzer şekilde kalbin, kararmasından kurtulması için yapılan iyilik ise kalbi cilalandırıp parlatmaktadır.*.
Kur'an metninin hakikatine yönelen kalbin, biri, ilham ve vahiy ile gayb âlemine; diğeri ise beş duyu (hassalar) ile şehâdet âlemine açılan olmak üzere iyi yüzü vardır.” Gazâli'de, bilincin soyutlayıcı epistemolojik tavrına alternatif olarak kalbe dayalı ilhami bilgi edinme yolu kabul görmektedir.” Bu sebeple bilgi ve ilham, hakikat tecrübesinin anlamlandırılmasında iki önemli temeldir.” Peygamber ve evliyanın ilimleri (ledünni ilim), meleküt âleminden kalbe açılan kapıdan gelirken; âlim ve hâkimin ilmi ise şehâdet âlemine açılan beş duyudan (hassa) gelmektedir.” İlhama dayalı bilginin, diğer bir ifadeyle mükaşefe ilminin en yüksek formu, vahiydir.
Gazâli, modern düşüncenin nüvelerini barındıran Meşşai düşünce geleneğindeki aklın bu iktidar alanını, derin zamansallık bağlamında tartışmaya açmaktadır. Gazili'nin, zamansallık düşüncesinin zeminine yerleştirdiği eskatalojik ufuk (gayb), mevcut tecrübenin ahlaki boyutunun ölümlülük/fanilik ekseninde daima sorgulanmasını ifade ermektedir. İnsanın, derin zamansallığını unutamaması ya da mevcut imkânların son bulmasının farkında olması anlamında ölümlülük sorunu, fanilik, şimdi burada “olan” mevcut tecrübenin, “olması gereken” en iyi şekilde anlamak için kendi zaman ve mekânının ötesine bir çağrıdır. Moosa'ya göre, zamanı bu şekilde tasavvur etmede kendi ölümlülügünü kesin bir şekilde kavrama ve zamanla heyecan verici bir yarış söz konusudur."!? Bu yarış, hakikati anlamaya (verstehen) eşlik etmektedir. Gazâli düşüncesindeki bu perspektif, aklı, nihilist bir savrulmaya karşı korumaktadır. Zira zamansal boyut, niyet, amaç, istek, ihtiyaç, arzu gibi anlamanın gömülü olduğu derin zamansal karakterine dair “üst bilinç” oluşturmaya imkân tanımaktadır. Bu “üst bilinç” bağlamında ölümlülük, mevcut tecrübenin hakikatle bağını sürekli canlı tutan bir kaygı hâli olarak ahlakı bılıncin “daha iyi” olana açıklığını muhafaza etmektedir.Bu açıldık, bilincin dilsel tarihsel tecrübeye dair sorgulayıcılığını da canlı tutmaktadır. «

Updates

See All
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Reklam
Henüz kayıt yok