Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sergius Nilus

Sergius NilusSiyon Liderlerinin Protokolleri yazarı
Yazar
7.5/10
2 Kişi
7
Okunma
1
Beğeni
381
Görüntülenme

Sergius Nilus Gönderileri

Sergius Nilus kitaplarını, Sergius Nilus sözleri ve alıntılarını, Sergius Nilus yazarlarını, Sergius Nilus yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazarın Siyonizm için son sözü:
Dünyanın kurtarıcısı rolü oynayan,ve bunun için seçilmiş olduklarıyla övünen bu “kurtarıcılar”, (siyonistler) bugün, dünyanın ırzına geçen, dünyayı yakıp yıkan, dünyayı kundaklayan, cellatlardan başka bir şey değiller. Bunlar dünyaya yeni bir cennet vaat edip, onu yeni bir cehennemin içine atmaktan başka bir şey yapmadılar. Ortada bir gelişme, en ufak bir ahlaki gelişme dahi yok.
nilus 2004
Siyon Protolleri Hayata Geçti mi?
Buraya kadar protokollerin bir hülâsasını verdik. Buradan çıkarak şu sual akla gelebilir: Bu protokoller Siyonizme ne kadar hizmet etmiştir? Bu protokoller hayata geçmiş midir? Elbette hayat geçmiştir. Dikkatlice tetkik edildiğinde bunların ne kadarının hayata geçtiğini, Siyonizmin “Dünya Hakimiyeti” yolunda nasıl son sürat ilerlediğine müşahede edilecektir. Bu protokollerin Siyonist Bildirge olarak ortaya çıkışından sonraki yıllara bakıldığında apaçık görülecektir. Mesela Henry Ford 17 Şubat 1921 tarihinde New York World gazetesinde yayınlanan bir mülâkatında şöyle diyordu: “Protokoller hakkında söyleyeceğim tek şey, Protokoller’in şu anda olup bitenlere birebir uyduğudur. Protokoller yazılalı onaltı yıl oldu ve dünyanın bugünkü halini o zaman gösteriyor. Bugüne birebir tekabül ediyor” Siyonizmin ne pahasına olursa olsun Dünya Hakimiyeti fikrinin bir hülâsası olabilecek şu ifadeler meseleyi biraz daha netleştirmektedir. Günümüzde, dünyanın dört bir yanındaki tüm yönetimler, bilinçli ya da bilinçsiz Siyon’un bu azametli “Süper Yönetimine” boyun eğiyor, çünkü tüm ülkeler Yahudiler’e asla ödeyemeyecekleri miktarlarda borçlu oldukları için, tüm senetler, tahviller ve her türlü menkul kıymetler onların ellerinde. Her türlü -endüstriyel, diplomatik, ticari-faaliyet Siyon’un elinde. Verdikleri borçlarla bütün ulusları kendilerine köle yaptılar. Eğitim sistemini tamamen materyalist çizgiye oturtarak, Yahudi olmayanları “Süper Yönetimlerin” elindeki koşumlara bağlı olan zincirlerle sımsıkı sardılar”
(Nilus, 2004: 269).
Reklam
XXII. Protokol Günümüzün en büyük gücü olan altın avuçlarımızın içindedir ve iki gün içinde dilediğimiz miktarda altını depolarımızdan tedarik edebiliriz
(Nilus, 2004: 262).
Gerektiğinde Masonlar’ı dahi, kardeşliğin korunmadığı gibi gerekçelerle idam ederiz. Sadece ölümle cezalandırdıklarımız değil, gerekirse hepsi normal bir hastalıktan ölmüş gibi ölürler. Bunu bildikleri sürece, kardeşlik dahi itiraz etme cüretin gösteremez. Bu yöntemlerle, masonlar arasında düzenimize karşı çıkabilecek olanları köklerinden söküp atarız. Böylece bir yandan Yahudi olmayanlara liberalizmi telkin ederken, diğer yandan kendi insanımızın ve ajanlarımızın sorgusuz sualsiz itaat etmelerini sağlarız
(Nilus, 2004: 232-234).
Büyük Bilgelerimiz ne kadar ileri görüşlüymüşler ki, daha eski çağlarda, gerçek amaca giden yolda hiçbir sebeple durulmaması ve bu amaç uğruna verilecek kurbanların ehemmiyetinin olmadığını söylemişlerdir. Yahudi olmayan koyun sürüsünden kurban edilenlere hiç ehemmiyet vermiyoruz. Her ne kadar kendi ırkımızdan da birçok kurban verdiysek ırkımızı Yahudi olmayanların hayal bile edemeyecekleri bir mevkiye getirdik. Yahudi olmayanlara oranla çok daha az sayıda olan kendi kurbanlarımız, ırkımız yok olmaktan kurtulmak için kendilerini feda ettiler. Ölüm herkes için kaçınılmaz bir sondur. En iyisi bu sonun, görevimizi yapmamıza mani olanlara, bu görevi baltalayanlara bizden daha yakın olmasını sağlamaktır.
Yahudi olmayanların en akıllılarının dahi biraz pohpohlanınca ne kadar şuursuz budalalar haline gelebildiğini, aynı zamanda küçücük bir başarısızlığın bile- aldıkları alkışların kesilmesi kadar değilse de- onları ne kadar kötü etkilediğini ve tekrar başarılı olmak uğruna boyun eğmiş köleler gibi nasıl küçüldüklerini tahmin bile edemezsiniz. Onlar aslan gövdelerinin içinde koyun ruhu taşırlar ve kafalarını karıştırmak çok kolaydır.
Reklam
Mason Locaları
XV. Protokol Biz krallığımızı kuruncaya kadar geçecek süre içinde şöyle bir yöntem izleyeceğiz. Dünya üzerindeki bütün ülkelerde Hür Mason Locaları kuracağız ve çoğaltacağız. Bu localara sosyal ve kamuda şöhret yapmış ve şöhret kazanabilecek herkesi çekeceğiz.Çünkü bu localar bizim başlıca haber alma kaynaklarımız ve etkileme vasıtalarımız olacaktır. Bütün locaları bizden başka kimsenin bilmeyeceği, Siyon büyüklerimizden oluşan bir Merkezi İdare heyeti çatısı altında toplayacağız. Bu locaların her birinin kendi temsilcisi olacak ve bu temsilciler yukarıda belirttiğim Merkezi İdare Heyeti’nin gizli kalmasını sağlayacaklar. Bu localarda bütün devrimci ve liberal unsurları birbirine bağlayacağız. Bunlar toplumun her kesiminden bir araya getirilmiş kişiler olacaktır. En gizli siyasi planlar tarafımızdan haber alınacak ve bu planlar daha planlayıcılarının düşündükleri gün bizim ellerimize düşeceklerdir. Uluslararası polis teşkilatlarının hemen hemen bütün ajanları bu locaların üyeleri arasında olacaktır.
spor... müzik... festival...
XIII. Protokol Bütün halkları, yüzyıllardır hiç kimsenin tahmin bile edemediği bir siyasi plan doğrultusunda gizlice bizim organize ettiğimizden kim şüphelenebilir? Çok yakında her çeşit spor ve sanat yarışmalarının düzenlenmesini basın vasıtasıyla gündeme getireceğiz. Bu çeşit ilgi alanları meydana getirerek onların zihinlerini, bizim onlarla mücadele etmemizi gerektirecek konulardan başka taraflara yönelteceğiz
Nilus, 2004: 227
Basına bakışları....
XII. Protokol Basının hakkından gelmek için şu yöntemleri kullanacağız: Bugünkü basının rolü nedir? Amacımız için ihtiyaç duyduğumuz hisleri kamçılar ve alevlendirir, ya da partilerin bencilce amaçlarına hizmet eder. Basın genelde tatsız, haksız ve yalancıdır. Halkın büyük kısmı basının gerçekte hangi amaçlara hizmet ettiğine dair en ufak bir fikre sahip değildir. Biz basına eyer vuracağız ve sıkı bir dizginle frenleyeceğiz. Aynı şeyi matbaalarda basılan her şey için yapacağız. Değilse, broşürlerin ve kitapların hedefi olarak kalırsak, basının saldırılarını defetme çabalarımız ne işe yarar? Günümüzde sansür mecburiyeti yüzünden ağır bir gider kaynağı olan basılı yayınları,devletimiz için çok kârlı bir gelir kaynağı haline getireceğiz
(Nilus, 2004: 2019).
Tanrı bize, biz seçilmiş ırka bütün gözlere bizim zayıflığımızmış gibi görünen “dağılma”yı ihsan etti ve bununla, bizi şimdi bütün dünyanın hükümdarı olmayı çok yaklaştıran gücümüzün ortaya çıkmasını sağladı
Reklam
XI. Protokol Yahudi olmayanlar koyun sürüsüdür ve biz de kurtlar. Koyun sürüsüne kurtlar daldığı zaman ne olur biliyorsunuz. Her şeye göz yumarak meydana gelecekleri beklemeleri için bir başka sebep de, onlardan geri aldığımız bütün hak ve hürriyetleri, barış düşmanlarını bastırıp, bütün partileri uslandırdığımızda tekrar geri vereceğimize dair ümitlendirmemizdir.
(Nilus, 2004: 218).
wow çok sert oldu!
Liberalizmin zehirini devletlerin organizmasına soktuğumuz zaman, devletlerin bütün siyasi görüntüleri değişime uğradı. Hepsi ölümcül bir hastalığa yakalandı. Kan zehirlenmesi. Yapılması gereken tek şey, can çekişmelerinin sona ermesini beklemektir. Liberalizm, Yahudi olmayanların yegâne koruyucusunun, yani despotluğun yerini alan anayasal devletleri ortaya çıkardı. Ve bir anayasa hepimizin bildiği gibi; bir parti anlaşmazlıkları okulu, yanlış anlamalar,anlaşmazlıklar, sonuçsuz parti çekişmeleri yumağından başka bir şey değildir. Kısacası,devlet faaliyetlerinin şahsiyetini yıkmaya hizmet eden her türlü şeyin okulu
(Nilus, 2004: 209-212)
Halk kitleleri, politik dehalara özel bir sevgi ve saygı besler ve onların bütün şiddet hareketlerini hayranlıkla karşılar. “Aşağılık, evet aşağılık fakat zekice”, “Bir oyun fakat nasıl da kurnazca uygulanmış, ne kadar muhteşem oynanmış ne büyük cüret….” der. Hükümet darbemizi gerçekleştirdiğimiz zaman bütün halklara şunu söyleyeceğiz: “Her şey korkunç bir şekilde kötü gidiyordu, herkes çektiği acılar yüzünden tükenmişti.
X. Protokol Yetki paylaşımı, konuşma ve din hürriyetleri, basın hürriyeti, kanunlar önünde eşitlik, mülkiyet ve mesken dokunulmazlıkları,vergiledirme(gizli vergiler) gibi konular üzerinde duracağımız zaman, bu husus bize yardımcı olacaktır. Bütün bunlar halkın önünde açıkça temas edilmemesi icab eden konulardır. Bunlara temas etmenin mecburi olduğu hallerde de, isim isim sayılmamalı,hiçbir teferruata girmeden, sadece medeni hukuk kurallarının tarafımızdan kabul edildiği belirtilmelidir. Bu mevzuda ketum kalmamızın sebebi, bunlardan bir ya da birkaçından vazgeçmek istersek, vazgeçtiklerimizi dikkat çekmeden saf dışı bırakabilmek için kendimize hareket serbestliği sağlamaktır. Eğer isim isim belirtirsek, o zaman bu hürriyetlerin hepsi varmış ve çoktan verilmiş gibi görünecektir.
Her şeyi yutan bütün terör hareketleri bizimle baş göstermiştir. Monarşiyi geri getirmek isteyenden tutunda, demagoglara,sosyalistlere, komünistlere ve her türlü ütopyacılara kadar, her fikirden insan hizmetimizdedir. Bunların hepsine bir görev verdik. Her biri kendi adına yönetimlerin son kalıntılarını yok ediyor, düzenin bütün kurumlarını yıkıyorlar. Bu faaliyetler yüzünden bütün devletler ıstırap çekiyorlar. Onlar huzur istiyorlar ve barış için her şeyi feda etmeye hazırlar. Fakat biz onlara bunu vermeyeceğiz. Ta ki beynelmilel süper yönetimimizi tanıyıp, ona itaat edene kadar. Halk, sosyalizm konusunun uluslararası bir anlaşmayla çözülmesi gerektiğini yüksek sesle dile getirdi. Partilerin hiziplere ayrılması, onları bizim elimize düşürdü. Çünkü iddialı bir mücadeleyi sürdürmek için para gereklidir ve o da tamamen bizim elimizdedir
(Nilus, 2004: 205-207).
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.