En Eski Şerife B. Gülseçgin Sözleri ve Alıntıları
En Eski Şerife B. Gülseçgin sözleri ve alıntılarını, en eski Şerife B. Gülseçgin kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rus askerleri böylesine güçlü bir taarruzu beklememişlerdi.Bir anlık şaşkinlikla dağildilar,ordu duzenleri bozuldu.komutanlari askerlerini toparlamak icin buyuk çaba sarfetti.Emir ustune emir veriyor takviye kuvvet getiriyorlardi.siperlerini koruyabilmek icin olaganustu guc harciyolardi,ama TÜRKleri durduramiyorlardi.Birden bu güc onlara nereden gelmişti anlayamiyorlardi.oysa ermeni ajanlari,Türk askerinin yollarda perişan olduklarini,savasmaya guclerinin kalmadiğini bildirmişlerdi.
Sayfa 222Kitabı okudu
TÜRK askerleri,rus kuvvetlerinin geri çekildiğini fark edince daha bir coşkuya kapılmış,onları kovalamaya başlamışlardı.Türk askerleri,geri çekilen rus kuvvetlerini kısa bir müddet kovaladıktan sonra gözyaşları içınde birbirlerine sarılarak zaferlerini kutladılar.çok çile çekmişlerdi bu günleri gorebilmek için.Ama değmişti doğrusu..
Sayfa 222Kitabı okudu
Yüzbaşı Boran:
Kahramanlarım ! Bu topraklar bize ait.Ne vakit ki bize ait olani geri alırız,iste o vakit huzur buluruz.Bedeli,bu uğurda şehit olmaktan gecmekte.Lakin benim kahramanlarım şüheda toprağına düşmekten bilirim ki büyük onur duyarlar.kanımızın son damlasına kadar savaşacağız.Bize boylesi yakısır.Simdi hakkınızı helal ediniz..
Rus ordusu buyuk hazirliklarla gelmişti.Top ve makineli tüfek sayısı Türk ordusunun en az iki katıydı.Askerleri yeni takviye edilmiş,zinde ve tok idiler.Buna rağmen Türk askeri karşısında zorlandıklarını goruyor,hırslanıyorlardı.savaşı uzaktan dürbünüyle izleyen rus komutan general Baratof"tahminimde yanılmamışım.Bir avuç da kalsalar inatla,deli gibi direniyorlar.ölmekten korkmuyorlar.kaybedeceklerini bildikleri halde geri çekilmiyor,ölene kadar savasiyorlar..
Sayfa 249Kitabı okudu
İki bin kişilik Türk askeri neredeyse beş bin kişilik düşman ordusuyla savaşıyordu.Toplar ardı ardına iniyor,yerlerde büyük çukurlar acılıyor,şehitler bu derin mezarlara çoğunlukla parçalat haliyle düşüyordu.sarıkamış'a indiklerinden beri bu denli şiddetli bir savaş yaşamamışlardı.
Sayfa 249Kitabı okudu
Çakır Mehmet, dadaş Mustafa ,Yüzbaşı Boran ve daha niceleri şehit olmustu.. Zorlu hava koşulları, açlık, yorgunluk ve savaşın getirdiği ağır yaralar yetmiyor gibi birde tifüs belasıyla uğraşıyorlardi.
Sarıkamış Şehitleri
Ezurum'dan çıktık yola,
Düşmanla boğuşmaya,
Ah anam ,o ne tipiydi,o ne fırtına..
Ayaz geceler uzun,her yer buz her yer ıssız,
Düşmanla savaşmak kolay, zemheriyle imkansiz.
Ah anam bu dağlar pek zalim,pek acımasız..
Memedin kar'da yatar anam olmus donuk,
Memedin ölüme,ölüm Memedine konuk.
Zemheride yer gök buz,benimse bağrım yanık...
Memedin inler,daglar inler,
Allahu ekber Allahu ekber,
Üzülme anam,sil gözyaşlarını,
Memedin sarıkamış'a, Mevla'sına gider....
Sayfa 317Kitabı okudu
Zeliha, derme çatma odasında sedirine oturmuş, geçmişe dalmıştı yine. Ellerinde iki çarık tutuyordu. Sık sık çarıkları kokluyor, gözyaşları içinde öpüyordu. Bu çarıklar, eşkiyalar kaçırdığında ayağında olan çarıklardı. Önemi çok büyüktü kendisi için. Yusuf'undan kalan tek hatıra idi. (S:89)
Bu memleket bizim! Yeşiliyle, mavisiyle, deresiyle, alın teriyle bize ait! Siz kim oluyorsunuz da kendi malınızmış gibi elinizi kolunuzu sallaya sallaya girebiliyorsunuz? Toprağımızın hangi karesinde alın teriniz var? Hangi tarlasına tohum ektiniz, hangi toprağını çapaladınız? Hakkınız yok bize ait toprakları çiğnemeye! (S:13)
Allah'tan başka sarılacak kimimiz var ki ah hanım kızım? Biz yeter ki onun ipine tutunalım. O hep yardımcıdır bize. Hep yol gösterir, hep malum eder. (S:216)