Seyyid Ahmet Arvasi

Seyyid Ahmet ArvasiTürk İslam Ülküsü 1 author
Author
9.4/10
543 People
1,915
Reads
410
Likes
13.1k
Views

Seyyid Ahmet Arvasi Posts

You can find Seyyid Ahmet Arvasi books, Seyyid Ahmet Arvasi quotes and quotes, Seyyid Ahmet Arvasi authors, Seyyid Ahmet Arvasi reviews and reviews on 1000Kitap.
Zekaya, zamanı parçalatıp anlar zinciri halinde gösteren objektif akıldır. Zekâ, aklın ufalayıp un haline getirdiği "an'ı" bir türlü ele geçiremez. Fakat korkunç bir hızla akıp giden anı yaşar ve biriktirir.
Öyle anlaşılıyor ki, sözlüğümüzde bulunan şuur kelimesi, organizmanın kendine yetmediğini idrâk etmesi ile beliren bir keyfiyettir. Varlığımız, organizmanın kendine yetmediğini idrak etmesi halinde onu kontrol ve kritik etmek ister. Şuur, böyle bir keyfiyeti ifade eder. Şuur, bir bakıma, idrakimizin organizmamızı aşmasıdır.
Reklam
İnsan, somutla yetinse idi veya somutta kalsa idi asla insanlaşamazdı. İnsanı insan yapan soyutlama gücüdür. İnsan, medeniyet ve kültürü soyutlama gücü ile kurdu: somut değerler medeniyet ve kültürün ham maddesi olmaktan ileri gidemez. Medeniyet ve kültürün tabanında maddeyi değil. insanını soyutlama gücünü arayınız.
Duyumlarım ve aklım hakikati parçalar halinde idrak ederken zekâm ve şuurum onu "bir"leştirmek istiyor.
Birçokları, aklın, objektifleştikçe ve pozitifleştikçe güvenilebilir bir değer olabileceğine inanır. Halbuki, insan zekası, hayat ve orijinalliği temsil eder. Bu sebepten zeka, eşyaya insanın damgasını vurmaktan zevk duyar. Objektif bir akıl, eşyadan kazanılmış determinist ve mekanist bir çehredir. Yine objektif manâda akıl, alışılmış eşya düzenini kendini zekâya kabul ettirmesi; aklîlik determinizme ve mekanizme uygunluk keyfiyetidir. Bugün, aklın ve mantığın prensipleri dediğimiz şeyler, eşyaya uygun düşünmeyi ifade ederler. Yani, bugüne kadar bel bağladığımız mantık, eşyadan zekaya sirayet eden mantıktır.
Bitki, maddeye bağlı kaldığı için bitki; hayvan, maddeyi aşamadığı için hayvan; insan ise, maddeden mânâya sıçrayabildiği için insan...
Reklam
İstet dini, ister felsefi, ister siyasi manada olsun, her "sistem" yaşamak, ayakta durmak, gelişmek ve güçlenmek için, sürekli olarak fert ve cemiyet planında "insanla diyalog kurmak" ve aynı şekilde, "kendini, gündemde tutmak zorundadır. Aksi halde, yavaş yavaş silinir gider...
Cemiyetin sefaleti üzerine bina edilmiş zenginlikler, maddi ve manevi felaketlerin kaynağı haline gelir.
İslâmiyet, millî varlığı ve değerleri inkâr etmez, ondaki "küfrü" aylıklar milleti yıkmadan -bilâkis güçlendirerek- müslümanlaştırır.
Sayfa 57 - Burak YayıneviKitabı yarım bıraktı
Biz, peygamber tebliğlerinin yozlaştırılabileceğine, istismar edilebileceğine, değiştirilebileceğine, yanlış yorumlanılabileceğine ve fakat sunî bue din kurulamayacağına inanırız. Zaten bugün yeryüzünü işgal eden birçok "bozuk din" maalesef çok defa bozulmuş, saptırılmış veya toplumun batıl itikatları ile karışmış peygamber tebliğlerini ve şaşırtılmış mukaddes inançlarını ifade eder.
Sayfa 53 - Burak YayıneviKitabı yarım bıraktı
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.