Sanki Fazlullah, kendisini büyük bir kaderin beklediğini biliyor gibiydi. Ama bu büyük kader ya evrensel hakimiyeti tesis edecek muazzam bir zafer, ya da devasa bir kozmik felakete sebep olacak korkutucu bir ölüm olacaktı. Bu ikinci olasılık bağlamında, rüyalarından bazıları onu Hz. İsa ya da Hüseyin gibi davaları uğruna acı bir biçimde hayatını kaybeden kişilerle özdeşleştiriyordu. Hatta bir tanesinin söylediğine göre, aksak bir adam kendisinin yakalanıp hapsedilmesi emrini veriyordu. Bu rüya, Fazlullah'ın aksak lakabıyla meşhur Timur'un buyruğu sonucunda hapsedilmesine dair bir önsezi olarak sunuluyor. Fazlullah'ın hikayesinin gerçek sonunda ise bu rüyaların işaret ettiği şehitlik ihtimali, onun evrensel hükümdarlık kurma düşlerine galip geldi.