Songül Sallan Gül

Türkiye'de Kadın Sığınmaevleri yazarı
Yazar
Editör
8.5/10
4 Kişi
37
Okunma
3
Beğeni
1.692
Görüntülenme

Songül Sallan Gül Sözleri ve Alıntıları

Songül Sallan Gül sözleri ve alıntılarını, Songül Sallan Gül kitap alıntılarını, Songül Sallan Gül en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Etnik din olarak Şia dinine mensuptum ama şu anda dinimi değiştirdim ve Hıristiyan oldum. Çünkü İran'da İslam muhafız polisleri kadınları yakalıyor, kafaları açıksa, saçlarının bir teli görünse ceza veriyorlar. İran'da erkeklere Müslümanlık üzerinden bir baskı yok. Müslümanlık sadece kadınlara konulan yasaklardan ibaret. İran'da kadın olarak hiçbir hakkın yok, konuşma hakkın yok. Mirasta şeri hukuk geçerlidir ve kadının hakkı yoktur. İran'da kadınlara baskı çok. Her şey yasak. Makyaj yasak, içki yasak, açık giymek yasak. İran'da kadın olmak demek zayıf bir yaratık olmakla aynı, hiçbir değerin yok gibi bir şey."
Sayfa 330
“Toplumda bize herkes acıyarak bakıyor… Normal olmayan ve sakat insanlara karşı bakış açısı kaderci ve olumsuz. Bazen düşünüyorum da hem belki de bu dünya sakatların dünyası, belki de anormal sizlersiniz kim bilir, bazen de böyle düşünüyorum. Belki de bu dünya sakatların dünyası…”
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Hasta rolü çağdaş bir kavram iken, ‘sakat’ ya da ‘engelli’ rolü, bireyin toplumun gözünde bağımlılığının kabullenildiği bir rol oynamaktadır.
"Iran'da Müslümanlar erkek çocuklarını daha çok seviyorlar. Erkekler ayrıcalıklı, onlara hiçbir şey söylenmiyor. Fakat İranlı kadınlar sürekli gizlenmeli, kapatılmalı! Onların istediği gibi bir kalıp var, onun içine girmeli . Ailem çok dindar bir aileydi Çok rahatsız oluyordum. Okula kapalı gidiyorduk. 9 yaşımda çarşaf giymeye başladım ve evin içinde renkli çarşaf, evin dışında siyah çarşaf. 9 yaşındaysan kesinlikle oruç da tutmak zorundasın. Sabah zorla namaza kaldırıyorlardı. Namazı doğru kılamadığım için babam ıslak sopa ile beni dövmüştü. Saçımı kestirmek istediğimde bile babamdan izin alıyordum. Kadının güzelliği saçıdır' derdi babam ve kendi saçımı kestirmek için bile izin istiyordum. Kadınsan hiç hakkın yok..."
Sayfa 330
"Afganistan'da kadın olmak kuluçka makinesi olmak demek. Evlilik bir görev, evlenmek zorundasın. Çocuk dünyaya getirmek, arkamızdan konuşmamalarının önüne geçmek, bunlar için evlilik yaparsın bizim oralarda. Orada diyorlar kadın şöyle yaptı, kadın böyle yaptı, sürekli kötü laflar kadınlara söylenir orada. Kadınlarda bunlardan kurtulmak istiyor sadece evlilikle. Ben çok isterdim çalışmak burada da Bir iş yapmak güzel aslında. Ama tabi aile içinde bunlar, kendi paramı hiç kazanmadım, kendim paramla ayakkabı almadım. Bir ihtiyacım olursa kayınvalideden istemek zorundaydım..."
Sayfa 329
‘İnsanların birbirleri hakkındaki tasarımları toplumun gerçeklerini oluşturur’ Cooley
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.