Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sue Hollingsworth

Sue HollingsworthHikaye Anlatma Sanatı yazarı
Yazar
8.4/10
12 Kişi
70
Okunma
0
Beğeni
653
Görüntülenme

Sue Hollingsworth Sözleri ve Alıntıları

Sue Hollingsworth sözleri ve alıntılarını, Sue Hollingsworth kitap alıntılarını, Sue Hollingsworth en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sizinle, anlatacağınız hikayelerle, sizi dinlemeye gelecek kadar zarif olan bu insanların arasında bir köprü kurun. İskoçyalı hikaye anlatıcısı David Campbell, Çoğu zaman bir bilmece sorarak başladı. “Bana bu bilmecemin cevabını söylemezseniz hikaye anlatmaya başlayamam,” derdi ya da kendisi bir kelimeyi söylediğinde dinleyicinin belli bir hareketle anlatıma katkıda bulunmasını isterdi.
Sayfa 263 - İletişimKitabı okudu
Sonsuz olan iki şey vardır: evren ve insan ahmaklığı; aslında evrenin sonsuzluğundan emin değilim. -Albert Einstein
Sayfa 216 - İletişimKitabı okudu
Reklam
Eğer hep aynı üzücü küçük hikayeyi anlatırsanız, hep aynı üzücü küçük hayatı yaşarsınız. -Jean Houston
Sayfa 271 - İletişimKitabı okudu
İnsanın söylediklerinizi unutacağını, yaptıklarınızı unutacakğını, fakat ona hissettirdiklerinizi asla unutmayacağını öğrendim. -Maya Angelou
Sayfa 262 - İletişimKitabı okudu
Sessiz ol ya da sözlerin sessizlikten daha değerli olsun. -Pisagor
Sayfa 193 - İletişimKitabı okudu
Gözlerde gözyaşı olmazsa, ruhun gökkuşağı da olmaz.
Reklam
...farklı mizaçlar farklı hikayeleri severler. Hararetliler bol aksiyon isterler, keşif hikayelerinden ve maceradan hoşlanırlar, ayrıca hikayelerin kısa olmasını isterler, çünkü kendileri de kısa ve öz konuşurlar. İyimserler bolca tasvir severler ve küçük, sosyal ve komik karakterlerden hoşlanırlar, yine onlar da kısa hikaye severler çünkü bir süre sonra ilgileri dağılır. Melankolikler için ise hikayede bol duygu olmalıdır ve bu kişiler her türlü hüzünlü hikayeden hoşlanırlar, tercihen de uzun olanlarından, çünkü hayat da nihayetinde uzun ve zorlu değil midir? Ağırkanlılar çok tekrarı olan ve başladığı yere dönen ritmik hikayeleri tercih ederler; kısa bir hikayeyi bile devam ettire ettire sonsuza dek uzatabilirler, çünkü güzel bir şeyin fazlası olmaz. ...mizacınız kullandığınız kelimeleri etkileyebilir. Hararetliler pek çok fiil kullanırlar çünkü onlarla eyleme ve konuya odaklanılır, oysa iyimserler sıfatları severler çünkü onlarla tasvirler daha canlı hale gelir. Melankolikler çoğunlukla isimleri ve özellikle duygu ve coşku anlatan kelimeleri severler, öte yandan ağırkanlılar aliterasyonları severler ve çoğu zaman kelimeleri ya da cümlecikleri, daha öteye geçmeden, en az bir kaç defa tekrar ederler. Sizdemde konuşmanızın kimi kısımlarını fazlaca kullanma eğilimi var mı? Eğer bilinçsizce baskın bir mizaç da hikaye anlatırsanız, dinleyicilerin ancak %25’ini hoşnut edebilirsiniz, %50’lik kesim belki idare eder diyecek, ama son %25’lik kesim hikayeye tamamen yabancılaşacaktır. Bir kural olarak her hikayede her mizacı memnun edecek bir şeyler bulunmalıdır.
Sayfa 108 - İletişimKitabı okudu
Bir grup antropolog, çölde yerliler eşliğinde seyahat ediyordu. Yerlilere ait kaya ve mağara resimlerini görmek istemişlerdi. Sonunda büyük bir kayanın yanına vardılar, fakat görülecek hiçbir şey yoktu. Birden “Nerede burada hiçbir şey yok” dediler. Yerlilerse güldüler ve beraberlerinde getirdikleri su dolu kovaları kayaların üzerine boşalttılar. Hemen resimler meydana çıktı.
Sayfa 269 - İletişimKitabı okudu
Sue kariyerinin başlarında böyle bir tecrübe yaşamış. “Anlattığım bir hikayede erkek kılığına girmiş bir kadın, masum bir adamın öldüresiye dövülmesine, bir çocuğun merhamet dileyişleri arasında, seyirci kalıyordu. Bu beni çok rahatsız etmişti, çünkü kendimi asla böyle bir şey yapmayacağımıdan emindim, böyle bir duyguyu iletemezdim, sonunda hikayeyi anlatmaktan vazgeçtim. Ancak üstünden epey zaman geçtikten sonra şunu fark ettim ki, önceki iş hayatımda, tıpkı bir erkek gibi takım elbiseler içindeyken, pek çok erkek önümde sürekli aşağılanıp kelimelerle dövülürken, ben öylece durmuştum, hiçbir şey yapmamıştım. Bunu anladığımda, bu uç duyguları içimde yaşayabildim ve hikayeyi anlatabildim.”
Sayfa 83 - İletişimKitabı okudu
Çoğunlukla hafif öne ya da arkaya yaslanarak konuşan kişileri mutlaka tanımışsınızdır. Örneğin politikacıların çoğu öne yaslanarak konuşur ya da örneğin İngiltere’deki aristokrat üst sınıf, arkaya yaslanarak konuşur ve dünyanın geri kalan kısmına o şekilde, yani tepeden bakar!
Sayfa 231 - İletişimKitabı okudu
110 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.