Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şükrü Öztürk

9.0/10
1 Kişi
1
Okunma
1
Beğeni
813
Görüntülenme

Şükrü Öztürk Gönderileri

Şükrü Öztürk kitaplarını, Şükrü Öztürk sözleri ve alıntılarını, Şükrü Öztürk yazarlarını, Şükrü Öztürk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
71 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Mahmut Celâleddin Ökten namı diğer Celâl Hoca Er meydanında bileğimizi bükemeyip bizi dinimizden ayırmanın yolunu arayan düşmanlarımız başaramadılar. Savaş zamanı ezanlar susmadı. Kimsenin gücü yetmedi. Annelerimizin göz yaşları Kuran sayfalarına aktı. Vatanı için yalvardı Allah'a. Gel gör ki, düşmana gerek yoktu. Allah denilmesinin yasaklanması için. Artık Kuran okumak yasak, cezası hapis, tehtit, gerekirse zulümdü. Neyin mücadelesi verildi o hâlde savaşta. Savaşa koşarken "Tanrım" mı diyordu, diller. Celâl Hoca, işini bir ibadetlerini yapar gibi yaparak İmam Hatipler için mücadele veriyor. Elinden geleni yapıyor. Asla yılmıyor. Defalarca eğitim vermesine engeller oluşuyor fakat azmi ile hepsini aşıyor. Allah senden razı olsun. Kitap akıcı bir dil ile sıkmadan konuyu dağıtmandan anlatıyor. Detaylara girmiyor, genel bir özet mahiyetinde yazılmış. Hayırlı cumalar... Hayırla... Selametle...
Meçhul Kahraman imam-Hatip Liselerinin Banisi Celâl Hoca
Meçhul Kahraman imam-Hatip Liselerinin Banisi Celâl HocaŞükrü Öztürk · Diyanet Vakfı Yayınları · 20161 okunma
İmam Hatip Okulunun başına gelen ateist
"Celal Hoca'nın müdürlük görevinden alınaması üzerine yerine İstanbul Milli Eğitim müdür yardımcılarından ateist görüşleriyle bilinen Cemil Yener getirilir. Cemil Yener, görev yaptığı süre içinde öğrencileri okuldan soğutmak ve okuldan ayrılmalarını sağlamak için elinden geleni yapar."
Reklam
Celal Hoca'ya İmam Hatipleri açması için verilenler.
"Hocam açılan okul için size verebileceğimiz binamız, size yardimcı olabilecek memur ve hizmetli personelimiz yoktur. Eğitim öğretim için ihtiyaç duyulan araç gereçleri alacak ödeneğimiz de yoktur. Kısaca bir mühür, bir müdür olarak her türlü görev size düşmektedir."
Düşman dinimizi mi, yok etmeye çalışıyordu?!
"Milli Eğitim Bakanlığı'nda Hoca'nın projesini görenlerin çoğunluğu küplere biniyor, irticanın devlet eliyle yeniden yeşertilmesi olarak düşünüyor ve projeye karşı çıkıyor. Hoca o günkü şartlarda bu iş için birkaç defa Ankara'ya gidip geliyor, yetkililerle görüşüyor. Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki yetkililer ise, programında Arapça ve aslî harfleri ile okutulan Kur'an-ı Kerim olmayan bir-iki senelik eğitim öğretimle cenazeleri kaldıracak, cemaate namaz kıldıracak insanların yetiştirilebileceğini, bunların da ihtiyacı karşılayacağını düşünüyorlar."
Düşman dinimizi mi, yok etmeye çalışıyordu?!
"Kur'an okunan yerlere baskın yapıp, yakaladikları Kur'an okutan hocaları karakollara götürdüklerini, bizim de jandarmaya yakalanmamak için nöbet tuttuğumuzu çok iyi hatırlıyorum."
Düşman dinimizi mi, yok etmeye çalışıyordu?!
"Hatta o günkü iktidarın Matbuat Umum Müdürü'nün (bügünkü adiyla Basin Yayın Genel Müdürü) matbaalaa gönderdiği genelgeyle dinî eserlerin basılmasını, hatta basılan eserlerde dini hatırlatacak ifadelerin bile kullanılmasını yasakladığı bilinmektedir."
Reklam
Düşman dinimizi mi, yok etmeye çalışıyordu?!
"Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun 4'üncü maddesi gereğince İstanbul Darü'l Fünun'unda açılan uç yıl süreli İlahotat Fakültesi de 1933 yılında kapatılmış, böylece ülkede din eğetimi ve öğretimi yapan eğitim kurumu kalmamıştır. Bu durumda ülkede din hizmeti yapacak, cenazeleri dinî usullere göre kaldıracak insan bulunamaz hâle gelmiş, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Nadir Nadi'nin ifadesi ile "köyler imamsız, camiler müezzinsiz" kalmıştır."
Celal Hoca
"Unutmak nedir bilmezdi. "Unutmak mı? O da ne? İnsan öğrendiği bir şeyi nasıl unutulabilir?" sözü ona ait. Madem unttun, niçin öğrendin o zaman?" derdi, unuttum diyenler için."
"Celal Hoca, derslerine o kadar önem verir ki, ibadet duygusuyla ders kendini hazırlar ve dersini anlatır."
"Otuzüç yıldır ülkeyi liyakat ve dirayetle yöneten II. Abdülhamid'in tahtan indirilmesi için her türlü kargaşa çıkarılıyor, yağmalar yapılıyor, gençlik devamlı olarak tahrik ediliyordu."
Reklam
"Aç kaldığı, hiçbir şey yiyemeden geçirdiği günleri oluyordu. Barındığı Şekerci Han'ında odasına ısınmak için kullandığı mangalında yaktığı kömürü bile yeterli parası olmadığı için, yarım kilo veya bir kilo şeklinde satın aldığı ve mendiline koyarak getirdiği günleri çok oluyordu. Ders çalışmak için mum alacak parası olmadığından, sokaklarda doğru dürüst de ışık vermeyen lambaların veya kaldığı hanın tuvaletindeki kandilin ışığında ders çalıştığı geceleri çoktur."
Hafız Kardeşlerime Selâm olsun
"Anne Güller Hanım kendisi hafız olduğu için özellikle geceleri, yavrusunu kucağına alıp, yatakta kulağına Kur'an okuya okuya güçlü bir yükleme ile küçük yaşta ve kısa sürede oğlunu hafız yapıyor." (Güller Hanım Celâl Hoca'nın annesi)
"Maalesef günümüzde birçok öğrenci bilgiyi, insan olmanın bir gereği, varlığı anlamanın bir aracı, insanlığa katkı sağlamanın yolu olarak değil, para kazanmanın, bedensel haz ve istekleri karşılamak için maddi imkânlar elde etmenin aracı olarak görmektedir."
"Geleceğin inşasında rol alacak nesillerin, insanlığın en büyük nimeti olduğunu unutmalayalım. Yeryüzünü imar etme görevi verilen insanın, bu görevi ifa etme biçimini, aldığı eğitim belilrler."