Kur'an'da bazen eril kalıp tüm insanlığı kapsadığı halde bazen de her iki cins içinde aynı hüküm ayrı ayrı iki kez tekrarlanır. Bu da konunun önemli belirtir.
Örneğin:
1)İnanan erkeklere söyle, gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler ve iffetlerini korusunlar. (Nur | 30)
2) İnanan kadınlara söyle onlar da gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler ve iffetlerini korusunlar. (Nur |31)
Tarihin hiçbir döneminde hiçbir medeniyette kadın layık olduğu yerde değildir. Kadına hiç bir medeni veya sosyal hak verilmemiş. Bu nedenle aklını, üretkenliğini ve yararlılığını kanıtlayamamıştır.
Bu çirkinlikler İslam'la değişmiş kadın bir insan olarak İslam'la layık olduğu konuma oturtulmuştur
“….O halde dinin temel kaynağı Kur’an’ın insanlık için değer ölçüsü kadın ya da erkek olmak değil; iman edip salih amel işlemek yani Allah’ın sınırlarını korumaktır.”
Kitabı bir heyecanla okumaya başladım fakat daha başlar başlamaz, “Hz. Havva annemizin Hz.Adem(a.s)’ ın kaburga kemiğinden yaratılması konusunun doğru olmadığını, bu düşüncenin kitabı mukaddesten etkilenerek ortaya çıktığı” gibi daha önce hiç duymadığım yazılarla karşılaştım. Biraz daha ilerleyince cemaatle kılınan namazlarda imama uyulma konusunda ilmihal bilgilerinin aksine görüşler öne sürdüğü için okumayı bırakmaya karar verdim.