''İsmail Habib Sevük'ten sık sık dinlediğimize göre, Atatürk 1923 Mart'ında Çukurova'ya yaptığı gezi sırasında Mersin'i hiç sevmemiş... Gördüğü manzaralardan hoşlanmamış. Uzun süre ekonomisi yabancıların elinde olan Mersin için 'çok Frenk kokusu olan bir yer' demiş. Hristiyan asıllıların da coşku ile karşıladıkları Mustafa Kemal'in üzerine Mersin konaklarından -İsmail Habib'in deyimi ile- madamalar, kolonya serpmişler! Aynı gün, Tarsus'a gelince, Tarsus kadınları, evlerinin pencerelerinden Mustafa Kemal'in üzerine gül suyu dökmüşler. Mustafa Kemal'de belirgin bir ferahlık ve sevinç görülmüş. Bunu gören İsmail Habib, Atatürk'e:
- 'Paşam', demiş. ''Mersin'de üzerinize dökülen kolonya Frenk'di. 'Tarsus'ta dökülen gül suyu, Türk' demiş!
Atatürk, İsmail Habib'in bu sözünü pek beğenmiş ve öyledir anlamına gelen, başını sallamış.''
Yoruldun ağırlığımı taşımaktan
ellerimden yoruldun
gözlerimden gölgemden
sözlerim yangınlardı
kuyulardı sözlerim
bir gün gelecek ansızınn gelecek bir gün
ayak izlerimin ağırlığını duyacaksın içinde uzaklaşan ayak izlerimin
ve hepsinden dayanılmazı bu ağırlık olacak.
Gözlerin gözlerin gözlerin,
gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün
sevinçli bahtiyar
alabildiğine akıllı ve mükemmel
dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın.