Tahsin Yıldırım

Osmanlı Padişahlarının Manevi Dünyası author
Author
Compiler
Editor
8.9/10
9 People
72
Reads
3
Likes
2,919
Views

Tahsin Yıldırım Quotes

You can find Tahsin Yıldırım quotes, Tahsin Yıldırım book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Arif Nihat Asya
Arif aynı zamanda bir mevlevi şeyhi idi. Kendisi Üsküdar Mevlevihanesi postnişinlerinden Remzi Akyürek'ten el almış, dervişlik yolundan geçmiş, sonra manevi yollarla kendisine şeyhlik, yani irşad edicilik makamı verilmişti. Yüzden fazla müridinin olduğunu sanıyorum. Bunlardan bir kısmı eve gelirdi. Bir kısmını da kendisi ziyarete gider, onlara mevleviliğin erkanını anlatırdı. Mevlana'ya ve Yunus Emre'ye hayrandı. Mesnevi ve Divan~ı Kebir, elinin altından, başının ucundan eksik olmazdı.
Sayfa 148Kitabı okudu
"Ben böyle bakıp durmayacaktım, dili bağlı, İslam'ı uyandırmak için haykıracaktım. Gür hisli gür imanlı beyinler coşar ancak, Ben zâten uzun boylu düşünmekten uzaktım! Haykır! Kime, lakin? Hani sahipleri yurdun? Ellerdi yatanlar, sağa baktım, sola baktım; Feryadımı artık boğarak, na'şını, tuttum, Bin parça edip şi'rime gömdüm de bıraktım; Seller gibi vâdiyi eninim saracakken, Hiç çağlamadan, gizli inen yaş gibi aktım. Yoktur elemimden şu sağır kubbede bir iz; İnler "Safahat'ımdaki hüsran bile sessiz!"
Reklam
Peyami Safa
-Eşiniz eserlerini nasıl hazırlar Hanımefendi? - Evvela zihninde hazırlar. Uzun uzun düşünür. Ama müsveddeler bile temiz çıkar. Fakat bu onu tatmin etmez. Bir pasajı 40 defa yazdığı olmuştur. - Matmazel Noralya'nın Koltuğu'nun birinci ve daha başka pasajları.
Sayfa 105Kitabı okudu
Enis Behiç Koryürek
Ölmeden önce söylemişti: "Mezarıma çiçek getirmeyin. Ben arkadaşlarımı isterim" demişti, istediği gibi oldu. Sonra birkaç defa "Ben öldükten sonra gelip kitaplarımı isteyen olursa kim olduğunu, neci olduğunu sormayın. Ne kadar istiyorsa o kadar verin, para almayın" demişti. Vasiyetini aynen yerine getirdim.
Cemaat heyecandan gözyaşlarını tutamaz hale gelmiştir. Âkif de fevkalâde heyecanlı ve yorulmuş görünüyordu; ellerini kaldırmış ve ünlü manzum duasını okumaya başlamıştır: "Yâ ilahi bize tevfikini gönder! -Amin! Doğru yol hangisidir, millete göster! -Amin! Rûh-i İslâmı şedaid sıkıyor, öldürecek, Zulm-i te'dib ise maksud-i mehibin gerçek, Nâre yansım mı beraber bu kadar mazlumîn Bi-günahsız çoğumuz yakma ilahî! -Amin! Boğuyor âlem-i İslamı bir azgın fitne; Kit'alar kaynayarak gitti o girdâp içine. Mahvolan âileler bir sürü mâsumundur; Kalan âvârelerin hâli de mâlûmundur. Nasıl olmaz ki tezelzül veriyor arşa enîn; Dinsin artık bu hazin velvele yâ Rab! -Amin!"
Sayfa 43
Arif Nihat Asya
Kahvesini bitirdikten sonra nefes alışverişi biraz zorlaştı. Kendisini yatağına çıkardım. Sol tarafının üzerine yatmak istedi. Kalbi sıkışmasın diye sırtını üst üste koyduğum üç yastığa dayamak istedim. Birden çok acayip tarzda bir nefes aldı. Yüzüne baktığımda gözleri kaymış . elleri yumruk halinde sıkılmış, başına doğru kalkmıştı. Çok korktum "Yapma Arif! Yapma Arif" diye bağırdım. Ellerini açtım, yüzüne su serpmeye başladım. Gözlerini kendiliğinden yumdu. Ellerini usulca iki yanına indirdi. Yarı anlaşılır, yarı anlaşılmaz bir sesle Kelime-i Şeha­det'i getirmeye çalıştı ve göğsünün son nefesin, büyük bir samimiyetle inandığı ve bağlandığı yaradanının mübarek ismi için üfledi: ALLAH!
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
54 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.