Üçüncü insanı düşle, demişti bana. Yüz ifadelerini, davranışları, duyguları kemiren bir belirsizliğin gölgesinde kalmış bütün bir kenti düşün. Hiç kimse hiçbir şeyden emin değil. Sevdiğin kişinin bile içinde hangi karanlıkları taşıdığını bilmiyorsun. Aynı mekândaki cellat ve kurban, anlıyor musun?