Taner Damcı Gönderileri
Taner Damcı kitaplarını, Taner Damcı sözleri ve alıntılarını, Taner Damcı yazarlarını, Taner Damcı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Maratonlar insanlığın aydınlık yüzünün karanlığa karşı bir eşitlik ve özgürlük manifestosudur.
Sayfa 64Kitabı okudu
Eğer bir toplumda daha fazla insan koşarsa o toplum daha mutlu, huzurlu, barış içinde ve verimli olur. Bizden sonrakilere daha iyi bir dünya bırakmak istiyorsak yapacağımız şeyler arasında koşmak ve koşarak başkalarını etkilemek de var.
Sayfa 56Kitabı okudu
Bu kitabın çok satması için bir hekim olarak size koşmanın sağlığa zararlarını anlatabilirdim. Koşarken, olur ya dizlerinizi sakatlarsınız siz en iyisi yürüyün diyebilirdim... Ama bunu yapmayacağım... Ben size koşun diyorum... Neden mi? Çünkü: Toplumsal akışla sürüklenen yaşamımızda koşmak bir özgürlük adasıdır. Koşarken içimizdeki alçakgönüllü devi fark ederiz ve bu bizi mutlu eder. O bizim en güçlü, güvenilir, iyi, sağlam yönümüzdür. Koştukça kendimizle ve çevreyle ettiğimiz kavgalar anlamsız ve küçük görünmeye başlar. Koşan her insan yalnızca kendi bedenini ve zihnini değil, çevresini de değiştirir. Koşmak, insanın biyolojik varlığına yaklaşması ve aynı zamanda zihinsel bir iç yolculuk yapması demektir. Evet, koşmak bizim fabrika ayarımızdır. Özgürce ve keyifle koşmak... Ben işte bu yüzden koşuyorum... Sizin de koşarak bu özgürlüğü yaşamanıza bir nebze de olsa katkıda bulunabilirsem ne mutlu bana...
Prof Dr. Taner Damcı
üşümek..
Soğuk havada damarlar daralır. Dolayısıyla kanın akış hızı artar. Böbreğin de kan akımı artmış olur tabi ki. Ve idrar oluşumu hızlanır. Bu yüzden soğukta ve özellikle ayaklarımız üşüyünce daha sık idrara çıkarız. Sık idrara çıkmak da önemli ölçüde sıvı kaybına sebep olur. Ayrıca soğuk havalarda akciğere giren soğuk havayı ısıtmak için daha fazla nemlendirilmesi gerekir. Bu da solunumla sıvı kaybını arttırır. Soğuk havada su içmek çekici gelmez ancak sıvı almamız gerekir.
İnsanoğlu büyüdükçe sosyal varlığının esiri olup biyolojik varlığından uzaklaşıyor.
En iyi olamayacağımızı anlamamız biraz sancılı oldu ama yaşamımızda önemli bir adımdı. Sonra umutları ve hayalleri revize edip küçülttük. Onların da çoğu gerçekleşmedi. Bazı alanlarda iyi, yetenekli hatta vasat bile değildik. Bunu kabullenmek de kolay olmadı. Hedefleri biraz daha küçültüp, daha dar alanlarda daha ulaşabilir şeyler hayal ettik. Bunların bile yalnızca bir bölümünü başarabildik. Gerçekleştiremediklerimiz ve olamadıklarımızla birlikte bugüne geldik.
Paylaşılan zorluk insana daha az zor gelir. Sabah karanlığında ıslak sokaklarda arkadaşlarla koşmak insana yalnız koşmaktan daha kolay gelir.
15 yıl içinde koşmayanların yüzde 6.7'si herhangi bir sebepten öldüler. Koşucuların ise yüzde 4.2'si öldü. Koşuyor olmak tüm sebeplerden ölümleri yüzde 30 oranında azalttı ve 15 yıllık yaşam aralığına ortalama 3 yıl ekledi. Yine 15 yıl içinde koşmayanların yüzde 2.6'sı kalp-damar rahatsızlıklarından öldüler. Koşucuların ise sadece yüzde 1.28'i bu sebepten yaşamını yitirdi. Koşmak kalp-damar rahatsızlıklarından ölümleri yüzde 45 azalttı.
Koşmada başarı vardır ama başarısızlık yoktur. Başarı, koşunun sadece hızında, mesafesinde değildir. Kendisindedir. İş güç arasında fırsat bulup koşmak, performansını ilerletmek veya korumak ya da sadece koşarken bağış toplamak, iyilik yapmak, yanından geçilmiş bir koşucuya moral vermek, alkışlayan bir çocuğa gülümsemek, koşuya başlayacak olan birine deneyimlerini anlatmak, yorulduğu halde koşmaya devam etmek ve başka binlerce şey başarıdır.