"DÜNYA'YI BİZE BÜYÜK GÖSTEREN BİZİM KÜÇÜKLÜĞÜMÜZ OĞUL. HIRSIMIZ, SABIRSIZLIĞIMIZ, BENCİLLİĞİMİZ. ÖNCE BU YÜZDEN KÜÇÜLÜYOR, SONRA DA DÜNYAYI ÇOK BÜYÜK GÖRÜYORUZ."
"Gülmek ve gülmek için sebepler icat etmek lazımdı.. Takılmak, şakalaşmak için hiçbir fırsatı kaçırmamalıydı. Fırsat mı yok? Bunu da icat etmek lazımdı."
"İyi yetişmemiş insanların ülkesinde düzen bir bozuldu mu, mağara devri, taş devri hortluyor Minas Efendi. Bu. Bütün tarih boyunca böyle olmuş, böylece de gidecek."
"Dünya'yı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüz, oğul. Hırsımız, sabırsızlığımız, bencilliğimiz. Önce bu yüzden küçülüyor, sonra da Dünya'yı çok büyük görüyoruz."
...Çok sürmüyor ama bu; birden dikleşiyor, omuzlarını geriyor:
Sırtına çok, çok ağır bir yük vurmuşlar da; "Taşıyabilirim.. işte taşıyorum.. daha da yükleyin" der gibiydi...