"Beyoğlu'na doğru ilerliyorlardı, tam Hachette'nin önüne geldiklerinde başlarına sanki yıldırım düştü. İstanbul'un eski apartmanlarının çatılarından ta aşağılara kadar sarkıtılmış Yunan, İngiliz, İtalyan, Fransız bayrakları tepelerine namussuz bir yumruk gibi iniverdi."