Büyük oğlum kazadan sonraki ilk üç yılını tekrar yürümeyi arzulayarak ve bunu yapmaya çalışarak geçirdi. Umudunu yitirdikten sonraki günleriniyse, acıları kalıcı ve giderek daha dayanılmaz bir hale dönüştüğü ölçüde, ölümün bir an önce gelmesini arzulayarak. En iyisi bunun uyurken olması, demişti bir keresinde Sara’ya, ama uyanıkken olmasına da razıydı.