Darılırsın anlarım,
Unutursun anlarım,
Yazmazsın onu da anlarım,
Görmezsin hadi onu da anlarım .
Uçurumdan at ama yüreğinden atma.
Bak işte ona dayanamam Duygum...
Bazen siz vazgeçmeseniz de hayat sizden vazgeçer. Mürekkebi akmış kitaplara yapıldığı gibi kapaklarınızı dürüp, sizi tozlu raflarına fırlatıp atar. Bırakın kendinizi okumayı, etrafınızdaki kimse dilinizden anlamaz. İşte o zaman hiçlik başlar. Kim bilir belki de anlamsızlığın rotası, kadim varoluşun mayası olan o korkunç hiçliğin karşı koyamayacağınız çekimine kapılırsınız. Şurası muhakkak ki hiçbir şey ama hiçbir şey hiçliğe uzanan yol kadar uzun ve virajlı değildir. Her dönemeç bir vazgeçiş istasyonu, her insan da bir dönüş yolcusudur. Sonunda anladım ki hayat büyük bir eşek pazarıymış. Üstelik kocaman adamlar hiç utanmadan bu pazarda anıra anıra sucuk satarmış. Hulasa siz vazgeçmesiniz de hayat sizden vazgeçebiliyormuş. İşte tam da bu sırada eşek tepmişe dönen zavallı hayatınız ayaklarınıza dolanıyor, beşer şaşıyor, film kopuyormuş...
Turgut Ülgezer
Ölmek meçhule giden bir gemi...
Ama o gemiyle gitseniz bile yaşarsınız...Hemde geriye bıraktıklarınız kadar yaşarsınız...
Okuduğunuz her kitapta farklı farklı karakterler olur öyle değil mi? Evet, bu kitapta da çeşit çeşit karakter mevcut. Peki ya bu karakterler gerçekten ama gerçekten tüm insanların içinde barındırdığı duygulardan ibaretse...
Bambaşka bir hayal gücüyle okudunuz bir kitap olacak ,ilerleyen zamanlarda kafanız karışacak ve sonunda kendinizi bulacaksınız desem...
Bende bıraktığı etkiyi sizlere anlatamam bile emin olun...
Bu kitap ellerimin arasında son buldu ama sonsuza kadar benimle yaşayacak...
Ben çok çok çok beğendim
Sizlere de tavsiyemdir...
Kaleminiz hiç susmasın...
Başka kitaplarda görüşmek dileğiyle
Turgut Ülgezer ...
" Zaman denilen tornistansız gemi ile hayat denilen denizde dalgalarla boğuşuyoruz..." ;)
Demir AğaçTurgut Ülgezer · A7 Kitap Yayınları · 201720 okunma
Dünya hayatında bu yaşınıza kadar geldiniz değil mi? Kiminiz 18, kiminiz 38, kiminiz de 60 yaşlarında varsınız...
Hepimizin bir mahremi var ve orada saklanabileceğimiz büyük bir mabette var. Mesela 38 yaşındasınız ve 38 katlı bir plazanın 38 katıyla nefes alıyor, birlikte sevinip, birlikte üzülüyorsunuz. Bildiğiniz her şeyi o da biliyor. Koridorlarında, odalarında, merdivenlerinde yaşananları, ona katlanmaya sabır gösterir ve içinde uzun süre yaşarsanız, sıkılıp usanmadan sizinle paylaşacağından eminim. Bizlerin bakınca göremediği, farkına bile varamadığı çoğu ayrıntı bu plazanın katlarında gerçekleşiyor. Yeri geliyor rutubetli duvarları bizden çok daha fazla şeye şahit oluyor.
Şimdi ise bu plazanin 38. katında avucumun arasında tuttuğum bu kitabın ne olduğu ve bana neler kattığı konusunda da kesin bir bilgiye sahip olduğundan hiç şüphem yok. Vakti gelince yani kitabın son satırında beynimdeki cümlelerin çakışması ile gözlerimle gördüğüm bunca olaya şahit olmamı, izahı güç bir gerçekle korkmadan yüzleşmemi sağladı. Kadim dostum olan bu plaza son nefesime kadar bana eşlik edecek...
Haylaz Tiki...
Sana kitabın sonuna kadar eşlik etmek zor ve bir o kadar keyifliydi. Ruhunun derinliklerinde, baktığın her yerde, yaşadığın her olayda, beynimi yaktığın her cümlede, seni tanıyor olmanın verdiği keyifle başbaşayım şu an...
Hayatın içinden birçok detay göreceğiniz bir kitap...
Keyifli okumalar dilerim...
"Yarınki mutluluk, bugün ektiğin umut tohumlarının filizlenmiş halidir.Yüreğini soldurup ümidini yitirmemelisin." kitaptan bir alıntıyla başlamak istedim sözlerime.
Bu ve buna benzer özlü sözlerle dolu eser.Öyle ki altını çizdiğiniz sözler okumaya ara vermenize duraklamanıza ve düşünmenize sebep oluyor.
Hikayenin sıradışı anlatımı olduğunu, akıcı,yalın aynı zamanda aksiyonun hiç bitmediğini belirtmek isterim.
Bir yol hikayesi,engeller,kasisler,virajlar var ve hedef belli.Hedefe ulaşmak için nelerin göze alındığını ne tür olumsuzluklardan geçildiğini nelerle karşılaştığımızı çok güzel anlatıyor yazar masal tadında.
Hayat gibi,ömür gibi,yaşam gibi...
Hissedilen kötü duygular,nefret,kıskançlık,hırs,ego bunun gibi ruhumuzu kirleten duyguların vücut bulduğu içselleştirildiği bu hikayeyi okurken kendinizi,hayatı ve yaşamınızı sorguluyorsunuz.
Hikaye içinde hikaye okurken bazen hikayeden uzaklaşabiliyorsunuz fakat eserin bir tılsımı var o tılsıma kulak vermek zorunda kalıyor ve kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.Yine Sevgi galip geliyor her zaman olduğu gibi.
Kaç yaşında olursak olalım.Yaşanmışlıklarımızın olduğunu göz önünde bulundurarak hayatı okumak istiyorsak bu hikaye doğru bir tercih olduğunu düşünüyorum.
Ve diyorum ki okurlar tarafından keşfedilmesi gereken cevherlere de şans tanımalı ve hayallerine hayata bakış açılarına ortak olmalı.
Muazzam,etkileyici ve yürek sızlatan bir hikayeydi.
İyi ki kesişti yollarımız.
Sevgiyle Kalın.
DüşüşTurgut Ülgezer · A7 Kitap Yayınları · 201911 okunma