Yazarın psikiyatr danışmanlığı alarak oluşturduğu paranoid şizofren Haluk karakteri, sanrılarının eşliğinde geçmişiyle de yüzleşmek zorundadır. Günümüz siyasal gelişmelerinin, İslam adına yapılanların, Kürt meselesinin, antidemokratik sürecin ve cinselliğin eleştirel olarak, daha çok Haluk'un hasta beyni üzerinden yorumlandığı romanda, paranoid şizofreninin neden olduğu aklındaki gezinti, başarılı bir şekilde kurgulanmış.