10.0/10
1 Kişi
1
Okunma
1
Beğeni
867
Görüntülenme

Ulla Johansen Gönderileri

Ulla Johansen kitaplarını, Ulla Johansen sözleri ve alıntılarını, Ulla Johansen yazarlarını, Ulla Johansen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hatapbaşı - Genç bir kız veya acar gelin yoksa aile reisi başa geçerdi.
İsa Emmi bir günlüğüne hatapbaşı olmama izin verdi. Omuzumda iki fotoğraf makinesi ve bir de Işıkölçerle ben zaten yeterince dikkat çekiyordum. Ayrıca Halet Çambel'i örnek alarak erkeksi giyinmeye önem veriyordum. Tabii bu arada dört, hatta beş saat hep aynı tempoda yürümenin ne kadar zor olduğunda çabuk anladım. Kısa süre sonra arkadan bir ses yükseldi "Güllü (Ulla) bu kadar hızlı yürüme, develer yorgunluktan yıkılacak!" Bunun üzerine biraz daha yavaş yürümem gerektiğini düşündüğümde: "Güllü (Ulla) bugün konağımıza varamayacak mıyız? "Daha hızlı yürü!" dendi.
Sayfa 22 - Kozan Belediyesi YayınlarıKitabı okudu
Bana göre göçte en zor olan çadırın her gün sökülüp yeniden kurulmasıydı
Çadır sabah saat dört civarında hava aydınlanmadan sökülürdü. Bunun nedeni İsa Emmi'nin bana anlattığına göre, develerin yakıcı sıcakta ağır yükleri taşımak zorunda kalmamalarıydı. Vaktinde uyanabilmek için bazı aileler bir horoz beslerdi. Bu horoz yalnız, bekar bir horozdu; ama tavuklar olmadan da gün doğmadan öterdi. Bizim horozumuz yoktu Ve bu nedenle de bir defasında uyuya kalmıştık. İsa Emmi ailesini hiddetle azarladı. Ben ise içten içe sevindim; çünkü bir defa günün ilk ışıklarında yola koyulmamanızın fotoğrafını çekebilecektim.
Sayfa 31 - Kozan Belediyesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Her şeyin yeri vardı - Her çuvala onun için belirlenmiş eşya konurdu.
Herhangi bir olay olduğunda şahit olmak ve fotoğraf çekmek isteğiyle koşarak çadırdan dışarı çıkarken yazı malzeme mi oracoğa bırakıverirdim. Kısa bir süre sonra geri döndüğümde, her şey kadınlar tarafından ait olduğu yere konmuş olurdu. Bu durum benim onların düzenine uymayı öğrenmeme kadar devam etti. Bu davranışımdan dolayı bana hiçbir zaman sitemde bulunmadılar.
Sayfa 33 - Kozan Belediyesi YayınlarıKitabı okudu
1950'lerde Yörüklerin can sıkıntısını giderme yöntemleri
Birlikte olmak, içten beraberlikler her şeyden önemliydi Uzaktan gelen bir misafir olduğunda ağırlanması ve uzun sohbetler için zaman sınırlı olmamalıydı. Bir komşu veya yakın bir akraba geldiğinde sohbet sürerken yapılan işler biraz uzardı. Akşamları ortalık karardıktan sonra ocak ateşinin loş ışığında öyküler anlatılır, şakalaşmalar, dedikodular ve bazen de tartışmalar can sıkıntısını giderirdi.
Sayfa 165 - Kozan Belediyesi YayınlarıKitabı okudu
1950'lerde Yörüklerin yayla hayatı.
Herkes sabahtan akşama kadar, hatta gece bile çalışırdı. Sadece gözleri artık iyice görmeyen ip eğirirken kolları çabuk yorulan çok yaşlı insanlar boş ellerle oturma özgürlüğüne sahiplerdi. Bütün bunlara rağmen yine de, yaşamı belirleyen, telaş ve stres olmuyordu.
Sayfa 165 - Kozan Belediyesi YayınlarıKitabı okudu
1957 baharında büyük göç bizi bekliyordu.
Önümüzde dağlara doğru tırmanan yaklaşık 200 km'lik bir yol vardı. Bu yol bizi Andıran'dan geçerek Altınboğa'ya ulaştıracak olan yoldu ve Keşişinsuyu'nun kıvrımlarını izliyordu. Andırın'a kadar yol sağlamdı; oradan sonra yağmurdan yumuşamış tarla yollarından geçmeniz gerekiyordu. O zamanlar bugünkü gibi asfalt yollar yoktu; tabii rahatsız edici araba trafiği de. Türkiye'nin en güzel bölgelerinden birinde, ormanlarla kaplı Ağca Dağ'ın altından Çokak ve Çiğşar'a doğru, kısmen Ağa Dere boyunca Küçük ve Büyük Çamurlu köylerinden geçerek yolumuza devam ettik.
Sayfa 16 - Kozan Belediyesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yörüklerde kadın değersiz miydi?
Bir keresinde yaşlı karısı ölmüş bir erkeğe neden tekrar evlenmediğini sorduğumda, bana şunu söyledi: "Bir zamanlar asil bir atı bağladığım yere, şimdi bir eşeği bağlayamam." Karısı yaşlı adamın anılarında bu denli eşsiz bir varlık olarak duruyordu. Ayrıca, annelerle onların haklarını savunan ve onlara saygıyla davranan yetişkin oğulları arasında daima çok içten bir ilişki vardı. Örneğin, bir erkek her kadından kendisine su getirmesini isteyebilirdi, ancak annesinden asla.
Sayfa 127 - Kozan Belediyesi YayınlarıKitabı okudu
Yörükler ve sürüleri
Ekonomik olarak herkes geçimini sağlayabiliyordu. Salgın hastalık nedeniyle sürüde büyük kayıplar meydana geldiğinde, o zamanki mutlu ve tüketimden uzak, iddiasız bir şekilde sürdürülen yalın yaşam içinde, sürünün tekrar iki kat artması beş yılı buluyordu.
Sayfa 91 - Kozan Belediyesi YayınlarıKitabı okudu
Yörüklerde yaşlı ama manken gibi vücuda sahip kadınlar.
Her 10 günde bir obadaki kadınların bir su başında toplanarak düzenledikleri çamaşır ve hamam gününde, yaşlı kadınlar, altı veya daha fazla çocuk doğurmuş anneler bile arkadan bakıldığında ince uzun kaslı, çıplak bedenleriyle genç kız görüntüsü verirlerdi.
Sayfa 91 - Kozan Belediyesi YayınlarıKitabı okudu
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.