Ümit Şimşek Gönderileri
Ümit Şimşek kitaplarını, Ümit Şimşek sözleri ve alıntılarını, Ümit Şimşek yazarlarını, Ümit Şimşek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bana Türklerden kurulu bir Ordu verin, size dünyayı esir alayım."
İngilizler, Napolyon'un gelişini gözetlemek için, 1803 yılında Dover kayalıklarına bir nöbetçi dikmişlerdi. Nöbetçi, uzaktan Napolyon'un gelişini görür görmez yanındaki çanı çalarak bunu haber verecekti. Günler, haftalar, aylar ve yıllar boyu, gözcüler o tepede nöbeti birbirine devredip durdular. Böylece aradan 142 yıl geçti. Nihayet birilerinin aklına "niçin" sorusu düştü.
Ve bir buçuk asır boyunca kayalıkların boşu boşuna beklendiği ortaya çıktı!
Görev, 1945 yılında ancak kaldırılabildi.
Sayfa 27 - Söz: NapoleonKitabı okuyor
“Şefkat Ve Merhamette Güneş Gibi Ol!” Mevlana
Güneşi bir top kadar küçültseniz, 30 metre uzağında, Dünya yerine bir milimetre çapında bir toz zerresini aramak zorunda kalırsınız.
Sayfa 16Kitabı okuyor
Güzel olan yüz gözünün gördüğünün değil gönül gözüyle gördüğüdür
"Güzelliğin ölçütü şudur: Eğer gerçek ise, incelendikçe artar, değilse azalır."
Greville
Sayfa 6 - Söz: MevlanaKitabı okuyor
Herkeze uzun yaşamak ister ama kimse yaşlanmak istemez. J. Swift
Ömrün nerede ve nasıl harcandığına bağlı olarak, kimi yüzler ağarır, kimi yüzler kararır zaman geçtikçe. Aksakallı bir dedenin yahut beyaz yemenili bir ninenin nurani ve mütevekkil yüzünde, bir hayatın özetini teşkil eden huzur, sükûnet ve mutluluk gibi anlamlar okunur, okunur da yine doyulmaz. Halbuki o yüz, yetmiş küsür sene önce etrafa gülücükler dağıtan masum bebek yüzünden başkası değildir.
Sayfa 151Kitabı okudu
“Yüz, insanın duygularının resmidir; bir bakış bin kelimeye bedeldir.”
Bir tanıdığımızı, onu hiç görmemiş birisine tarif etmemiz istendiğinde, bütün yapabildiğimiz, “siyah saçlı, iri gözlü, kalın kaşlı, yuvarlak çeneli” gibi bazı özelliklerini saymakdan ibaret kalır. Bu tariflerimizde ne kadar ayrıntıya inersek inelim, ne kadar gerçekçi olursak olalım, anlattığımız yüzü muhatabımızın hayalinde doğru bir şekilde canlandırmayı ya hiçbir zaman muvaffak olamayız. Bunun nedeni dilimizin veya hayalimizin bir kusuru değil, yüzümüzün mükemmelliğidir.
Sayfa 116Kitabı okudu
Ne güzel söylemiş şair; gülmeyi çocuklar icat etti, bizler tüketiyoruz.
Çocuklar bilgisayar ekranına bakarken, büyükler de televizyon ekranlarına kilitlenmiş durumda. İnsanlar gülmeyi unutmadılar çok şükür; ama güldüklerinde, çoğu zaman ekrandakilere gülüyorlar. Oysa onlar, birbirlerinin yüzüne bakmak, birbirlerinin yüzündekini okumak ve birbirlerine gülmek için yaratılmışlardı.
Sayfa 143Kitabı okudu
Güzel bir gülüş, karanlık bir eve giren güneş ışığına benzer. Tolstoy
Bebek güler. Ve besbelli, başka bir alemden, anne ile babaya getirdiği bir armağandır bu gülücük.
Sayfa 140Kitabı okudu
Gülümsemeyen yüz, çabuk kırışır. Eyyüp Sabri Osmanoğlu
Ne var ki, insan, kendi eliyle başını açtığı dertler yüzünden, hayatın bu en esaslı ve en tatlı gerçeğiyle arasındaki bağları geçtikçe daha da zaafa uğratıyor. “Bugünün çocuklarının pekçok sosyal kötülükleri doğru dolu dizgin gittiğinden endişeliyim. Çünkü oyun ve eğlence zamanlarında öylesine yalnızlar ve gülmek için sahip oldukları o kadar çok şansı kayıp ediyorlar ki. Onlar birbirlerine bakıp gülecekleri yerde gözlerini bilgisayar ekranlarına dikiyorlar. Bu ise onların doğalarına bütünüyle aykırı.” diyor Brezilyalı Silvia Cardoso.
Sayfa 142Kitabı okudu