Hakkında
Unvan:
Dr. Yazar
Okurlar
2 okur okudu.
2 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
İtalya ve İspanya'da hazırlanmış Orta Çağ'dan kalma birkaç harita, Altın Orda'nın tarihi coğrafyası için özel bir konumu olan kaynaklardır. Bu haritalarda o dönemde bilinen kıtalar (Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika), aralarında Altın Orda'nın da "Tatarya" olarak adlandırılmasıyla bulunacak şekilde devletlerin birbirleriyle olan konumlarını gösterir mahiyette çizilmişlerdir.
Toktamış, Büyük İç Karışıklık döneminden sonra Altın Orda tahtı üzerinde yasal hak sahibi olduğu inkar edilemeyen ilk handı, zira o hakikaten bir Cengizoğlu'ydu. Göçebe ve yerleşik nüfus, aralıksız süren mücadelelerden çok yıpranmıştı, dolayısıyla Toktamış'ın idaresini gayet müspet karşıladı.
Karpatların doğusunda yer alan Milkov Episkoposluğu'na 1279'da seyahat eden bir Papalık elçisinin raporuna göre değerlendirilebilir. Tatar sınırına giren elçi, Milkov (Siret Nehri'nin batısında) şehrini yağmalanmış olarak bulmuş, üzerinden geçen 37 yıl boyunca burada hiçbir değişikliğe rastlamamıştır. Bölgedeki Katolik nüfus tamamıyla yok olmuştur.
XIV. asrın ilk yarısında Altın Orda, siyasi kudretinin ve iktisadi refahın zirvesindeydi. Özbek döneminde çok taraflı diplomasinin ilişkilerle beraber hem Doğu hem Batı ülkeleri arasında çok canlı bir ticaret söz konusudur. Müslümanlığın yayılması genel kültür hayatına büyük bir katkı sağlamış, şehirlerin kalkınmasına ve sayılarının artışına yol açmıştır. Fakat Özbek'in devlet sınırlarını genişletme girişimleri başarı elde edememiştir.
Tatar-Moğol nüfuzu en etkili bir biçimde, Sartak ile başlamıştır. Büyük bir Moğol feodali olan Emir Nogay'ın, devletin batı ucunda ortaya çıkışı, 1264'de Konstantinopolis'e düzenlenecek bir sefere Berke Han tarafından tayin edilmesiyle ilişkilendirilebilir.
İletiler
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok