Yüz tane bin ya da bin tane yüz! Bir şehir kurmak ve bu kadar kişiyi bu şehirde yaşamaya ikna etmek imkansız görünüyordu. Ancak Necati Ağabey imkansız görevlerin adamıydı.
Bu insanların nasıl davrandığına bakmaksızın anormalliğin bir kişinin olması gerektiği gibi davranmadığı, hissetmediği ya da düşünmediği durumları kapsadığı anlamına gelir.
Hepimiz gülmeyi bıraktık ve suratımız birden asıldı "En büyük gülü bulan kişi ikinci parçayı bulabilir diyormuş..." dedi Necati Ağabey. Bu çeviri de bir o kadar
saçma gelmişti. En büyük gül mü, nasıl yani?
Rakun Gürol o deliklerin dinozor ayak izi olduğunu söyleyince hepimiz acı bir şekilde kendimize geldik. Necati Ağabey kendi ayağını yerdeki deliğe yaklaştırıp kıyasladı, onun hesabına göre dinozor ayağı yüz elli numara civarındaymış
Dedem salonda kaldı, gelmeyecekmiş, biz onu su kaplumbağası sanıyorduk. Ama evrim geçirmiş, artık kanepe kaplumbağasıymış, üstelik suyu da hiç sevmiyormuş.