Vefa Önal Gönderileri
Vefa Önal kitaplarını, Vefa Önal sözleri ve alıntılarını, Vefa Önal yazarlarını, Vefa Önal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Olduğunuz yer yanlışsa, tutunduğunuz yer de yanlıştır.
Hayat, uçarı bir zevk ve neşe kaynağı olmaktan çok, ruha sıkılan ağırbaşlı bir hüzün ve keder "spreyidir".
İnsan, kendiyle baş başa kalıp kendi üzerine tefekkür ettikçe, kendini anlayıp tanıdıkça, nefsini ve hakikatini keşfeder. Bu keşifle birlikte sonsuzluğu duyar ve buradan sonluluğunu kavrayarak kendini gurbette görür, aslını bilmeye ve tabii özlemeye başlar.
Unutulmasın ki, usanç noktası, Allah'ın nurunun bizde en çok biriktiği, ama bizim bundan en az haberdar olduğumuz noktadır.
İnsanın önünde iki şık vardır. Bunca emeğe karşın pek bir şey olmadığını görüp, benim elimden bu kadar geliyor deyip pes etmek, ya da içindeki zayıflamaya hiç aldırış etmeden usançtan boğula boğula kararlılıkla yola devam etmek.
Modernite bir tek ölümsüzlük vaat edemedi. Bunu yapamayınca da, insana acizliğini en kökten duyuran ölüm, hakikatinden kopartılarak, ye, iç, tüket, zevk almaya bak mantığını kışkırtan bir olgu algısına döndürüldü.
Yuvasını böcek gibi yerin altına doğru değil de göğe doğru yapan insanın gökdelenlerin tepesinde kibirden başı dönmüş durumda.
Oysa, insanın binlerce böceği ezip gökdelenler dikiyor oluşu, Allah'ın da insanı ufak bir parmak hareketiyle ezebileceği gerçeğini hiç mi hiç değiştirmez. Ne yaparsa yapsın, hangi noktaya gelirse gelsin, insan, Allah karşısında böcek kadar aciz.
Ne var ki, insan aklıyla inanılmaz işler yaptıkça, böceklerle ortak olan yanlarını pek hatırlamaz oluyor. Oysa şu evrenin boşluğunda, Allah'ın karşısında böcek ve insan, farklı nitelikler içerse de, en temelde aynı "güçsüzlük" konumunda bulunuyor. İkisi de Allah'ın yarattığı varlıklar ve varlıklarını sürdürebilmeleri ancak O'nunla mümkün. Allah olmadan ikisi de bir hiç, bir sıfır.
İnsanın acizliği daha güzel açıklanamazdı...
Bir böbreği karaciğeri alıp bir başkasına takıyor; dünyanın bir ucundan diğer ucuna ses ve görüntüsünü anında aktarıyor; uzayın derinliklerinde istasyonlar kuruyor...
Muhteşem işler yapıyor insan.
Ama aynı insan böcekler gibi acıkıyor, yiyip içiyor, eziyor eziliyor ve böcekler gibi çoğalıp ölüyor.