Yurdumuzda ister politikacı, ister kamu kuruluşu yöneticisi, ya da iş adamı olun, sorumluluk alıp bir şey başarmışsanız sürekli olarak tenkide uğrarsınız. Eğer hiç bir işe karışmadan köşesinizde oturursanız kimse sizinle ilgilenmez. Ama herkes böyle düşünür ve davranırsa memleket gelişemez.
Tuttuğum yolun doğru yol olduğuna inanıyor ve benden sonra gelecek genç arkadaşlara, memleketin ancak bu şekilde gelişeceği yolundaki inancımı bu vesileyle tekrar etmek istiyorum.
Evreni yöneten yüce Tanrı; doğruya, çalışana her zaman yardımcı olur. Affedicidir. Kul hakkından gayrısını affeder. Onun affını ve yardımını istemek insana ferahlık ve manevi güç verir.
İnsan ne olursa olsun, kendinden küçüğüne ve büyüğüne karşısındakinin mevkiine, işine, sanatına bakmadan, ayırım gözetmeden, güler yüz göstermeli, tatlı sözden ayrılmamalıdır.
İşler kötüye gittiği zaman moral bozuluyor. O zaman birdenbire her şeyi kapkara görüp, kötü düşüncelere saplanmamak gerekir. Doğru iseniz, azimli iseniz, her çareye başvurmanız ve hakkınızı aramanız gerekir, iş düzelir.
Çalışan işçi, memur ve mühendislerin ne şartlar altında bu demiryollarını yaptıklarını insan kendi gözüyle görünce fedakarlıklarını daha iyi anlıyor ve takdir ediyor. Bu büyük eserler böylesine güçlükler içinde doğmuştur.