İnsanların çoğunluğu dışsal görünümlerini begenmez, oysaki maddeye şekli veren bilinçtir.
Bilincin yani inancın değişimi madde üzerinde kişinin yüz şeklinden tüm vücuduna kadar değiştirir.
Seks, din, kader aslında bize bunlar anlatırken hep bir tabu içinde anlatıldı, hep korku verilerek anlatıldı. Cenabet gezme bastığın yerde ot bitmez, kaderimiz doğmadan önce yazıldı, Allah tan korkun denildi, Peygamberlerin mezhepleri var denildi. Bu buna benzer araştırma kitapları okudukça araştırma yapıldıkça asıl cenabet akıl kirliliği olduğu, 125 bin gelen peygamberlerin mezhebi olmadığı, kaderimiz doğmadan değil asıl kendimiz yarattığımız, Allah tan korkmak değil ona aşık olmak gerektiği öğreniyor insan
Din Hak tarafından gönderilmemiş aslında insanlar korku düzeni yaratmak için kendi elleriyle yaratmış 100 suhuf 4 büyük kutsal kitabın hangisinde bu din gönderdik demiştir Hak hiç birinde
Ölüm ve AşkVeyis Sarıkaya · Tilki Kitap Yayınları · 20202 okunma
Tanrı katında sevenlerin sevişmesi günah olmaz, zina olmaz, oysa dinlerde sevişme sonrası cenabet gezmek günahtır. Asıl cünüplük aklın kirli olmasıdır din denilen sistemlerde bundan bahsedilemez, çünkü kimse bilmez.
Cehennem zihindir, size korku, vesvese veren her şeydir, bir an önce kurtulmanız gerekendir.
Cennet ise kalptir, Tanrı oradadır, kendinize bir iyilik yapın Tanrıyla tanışın.
Duygularına hükmeden insan kendi cennetinde yaşar. İnsanı rahatsız eden hayal de dahil olmak üzere hiç bir düşünce insana ait değildir. Çünkü insan düşünemez, duygular insana ait değildir, ruhun yolculuğunda insana yapışmıştır,duygularına yön verdiğinde onları kontrol ettiğinde kişi evliya seviyesine gelir. Hz. Muhammed ben şeytanımı Müslüman ettim derken bunu kastetmiştir. Hiçlik makamına ulaşmanın yolu budur.
Etrafınıza dikkatlice bakın, iş arkadaşlarınız, dostlarınız, gün içerisinde beraber vakit geçirdiğiniz veya geçirmek zorunda olduğunuz insanlar veya toplu taşıma araçlarında ölü gözlerle yaşama sevincini yitirmiş insanlarla dolu değil mi? Aslında insanların ürkerek gittiği mezarlıkta yaşıyorsunuz.
Ölüler dirilmek ister mi acaba, yaşamın nasıl bir şey olduğunu bilseler, mezarlarından kalkmak için sahip oldukları her şeyi feda ederler, dünyanın en zengin insanları bile olsa, ölü olduklarını nasıl anlayacaklar ki..
Siz hiç katil oldunuz mu, bu yaşınıza kadar kaç kişiyi öldürdünüz veya kaç kere öldünüz, insanı var eden ruhu değil midir.? Kaç kişinin yaşama sevincini yok ettiniz? Bir kişinin yaşama sevincini öldürmekten daha büyük bir katliam var mı? Bir ölü yaratmak ve toplum içine salmak pimi çekilmiş el bombasını rastgele kalabalığa sallamak..
Diri bir insan böyle bir şey yapabilir mi?, o zaman siz dirimisiniz ölü mü, var mısınız, yoksumusunuz?
Tanrının elçilerini anlamayan, algılamayan insanlık, din uyduran şarlatanların peşine takılmış ve tarih boyunca da, yanlış inanışlar insanlara huzur yerine savaşlar ve felaket getirmişti. Gömleğinin ilk düğmesinin yanlış iliklemesiyle yanlış inançlar felaketleri doğurmuştu.