Viktor Glass, 1950'de Iserlohn'da doğdu, Bochum'da Sinology ve Journalism okudu. Birkaç seyahat rehberinin yanısıra takma adla hikayeler ve romanlar yazdı. Yazar Augsburg'da yaşıyor.
Dünyada sana olan sevgimin bir nebze bile azalabildiği tek bir yer ve seni göremediğim için şimdi burada çektiğim yalnızlığın yeryüzünde daha şiddetlisi yok.
"Sonunda yine ölüm varsa, birazcık merhamet neye yarar? Bir an önce sav artık sıranı! Ölüm acısız ve korkusuz sakinliktir! Kaçamazsın artık ondan! O halde sarıl ona, çabuk! At kendini onun kollarına ve kurtul!"
İş Bankası Kültür Yayınları Çağdaş Dünya Edebiyatı Dizisi kitapları aşağıda listelenmiştir.
Listeyi yeni kitaplar geldikçe güncelliyorum. İyi okumalar...
1)
Alman yazar Viktor Glass’ın gerçek olaylardan ilhamla, tarihi belgelerden yola çıkarak kaleme aldığı Goethe’nin İnfazı, suçun sosyolojisi ve adalet kavramıyla ilgili etkileyici ve çok güzel bir roman.
On sekizinci yüzyılın sonlarında, bugünkü Almanya sınırları içinde kalan Saksonya Dükalığı’nda geçiyor hikâye. Annesi öldükten sonra çok sayıdaki
Ünlü büyük bir yazar politikacı olup idam gibi bir kararı verip vermeme arasında kalırsa nasıl bir tutuma sahip olur ? Hele ki bu kişi Faust gibi bir eseri yazan Goethe olursa. Romanın özü her ne kadar adı gibi bunu anlatıyor olsa bile çok daha başka içerikler de var. Özellikle dönemin insanlarının yaşadığı yoksulluklar, kadının trajedisi ve her şeye rağmen lüks zenginlik içinde yaşayan politikacılar, sözde soylular. Kitap hizmetçi olarak çalıştığı yerde ev sahibinin tecavüzüne uğrayıp, gebe kalan,kendi çocuğunu doğurup öldürdüğü iddia edilen Joanna'ya verilen idam kararı üzerine olan tutumları ele alıyor. Benim için yeterli olmasa bile dönemin resmi belgelerinden, günlük notlardan derlenip böyle bir roman çıkarılması büyük bir başarıdır. Annelik, feminen yaklaşımlar, ötekileştirme üzerine güçlü vurgulara sahiptir. Keyifli okumalar
Okurken fazlasıyla empati kurduğum bu yüzden de fazlasıyla dünya düzenine sinirlendiğim bir kitaptı. Yaşanan olayları iki sınıfın dilinden de okuduk. Bu da haliyle sınıf farkını açıkça gözlemlememize sebep oldu. Bir yanda kendi vicdanıyla savaşan üst sınıf bir yanda ise hem dünyayla savaşan hem de üst sınıfın vicdansızlığının bedelini ödemek zorunda kalan bir kadın.