1851 yılında İskoçya'nın Glasgow kentinde doğan Sir W.M. Ramsay, arkeoloji alanında önemli isimlerden biri. Özellikle, Anadolu coğrafyasında yaptığı kazılarla pek çok antik yerleşim yerinin meydana çıkarılmasında önemli rol oynamış bir isim. Bunun yanı sıra 1890-1914 yılları arasında Osmanlı topraklarına çok defa gelip araştırmalar yapan bir isim. Bu araştırmalarının birini de aynı zamanda arkeolog da olan meşhur casus Gertrude Bell ile birlikte gerçekleştirmiş ve bu kazı çalışmasının sonucunda onunla birlikte bir kitap yazmış. Bu tarz bağlantıları ve bu kitapta gördüğümüz ilgi çekici değerlendirme yeteneği nedeniyle mesleğinin sadece arkeologluk olmadığına dair şüpheler uyandırmakta. Yazar, 1931 yılında vefat etti.
Sultan'ın yaşaması Jön Türklerin ölümü demekti. Ya birinin ya da diğerinin tarih sahnesini terk etmesi gerekiyordu ve Jön Türkler bu kez işlerini şansa bırakmayacaklardı .
1. kolordunun başındaki general askeri vazifelerin ibadetlerden önce geleceğini ve namazdan önce askeri vazifelerin icra edilmesi gerektiğine dair bir emir yayınlamıştı. Fakat bu çoğunlukla namaz saatlerin kaçırılması anlamına geliyordu.
Sir W. M. Ramsay'in kitabı yazmakta ki asıl amacı 31 mart vakası ile ilgili ingilizleri bilgilendirmektir. Arkeolog olan Sir W. M. Ramsay 17 gün boyunca eşi ve kızıyla birlikte İstanbulda kalarak bu dönemde yaşananları günlüğüne not alıyor. Ayrıca eşi ve kızı sayesinde Türk kadınlarla iletişime geçerek daha fazla bilgi edinmiştir. Ramsay her ne kadar günlüğüne tarafsız bilgiler yazdığını iddia etse de kendi fikir ve düşüncelerini de eklemiş. O dönemler de Almanya ve İngiltere arasında yaşanan sorunların Osmanlı için büyük sıkıntılar oluşturduğunu da detaylı bir şekilde okuyoruz.
Sultan ||. Abdülhamid'in tahttan indirilmesini ve sonrasında gelişen olayları detaylı bir şekilde anlatan Ramsay, 31 Mart vakası ile ilgili bilinen bilinmeyen tüm olayları hem kendi gördükleri hemde tanıklardan aldığı bilgiler doğrultusunda kaleme almıştır. Modern Türk tarihine büyük katkısı olacak bir eser olan kitabı mutlaka okumalısınız.
Ramsay, kitapta 31 Mart vakası ve sonrasını kısaca kendi gözlemleriyle ele almış. II.Abdülhamidin düşüşü yerine gelen Sultanı, Jön Türklerin yükselişini ve İstanbul halkının o dönemdeki buhranını ele almış. Kitapta tabii ki o dönemin İstanbul’unda gezintiye çıkıyorsunuz. Genel olarak kitabı beğendim ama kitapta çok fazla yorum olduğu için objektif bir tarih yazımı diyemem. Yine de bakış açısı için okunabilir.
Yazar Sir W. M. Ramsay, Türkiye tarihinin dönüm noktalarından biri olan 31 Mart isyanı sırasında, İstanbul'da görev yapan bir İngiliz arkeologdur. 1909 yılında Osmanlı Devleti'nin başkenti olan İstanbul'un çeşitli semtlerinde, 17 gün boyunca gezip, şehrin ileri gelenleriyle, ülkenin ve şehrin nabzını tutar, günü gününe bir deftere kaydeder. Daha çok karşısındakinin fikirlerine önem verdiğini söylese de, kendi fikirlerini etkileyen unsurları da yazmayı ihmal etmez. Ayrıca Türk hanımlarla eşi ve kızı sayesinde irtibat kurarak onlara da günlüğünde yer verir. Burada dikkat çeken ise; eşi ve kızının isyan sırasında İstanbul'da rahatlıkla gezebilmeleri olmuştur.
Bu günlüklerde gördüklerimiz çoğunlukla, Jön Türklerin vatanseverliği, doğu-batı çatışmasının başlangıcı ve İngiltere-Almanya arasındaki küresel rekabet.. Dönemin olaylarındaki İstanbul’u ve bütünüyle Türkiye’yi görmek açısından da, özellikle bir yabancının gözünden görmek açısından değerli bir hatırat. Türk tarihi açıcından çok değerli bir kaynak kitap. 31 Mart isyanı hakkında farklı bakış açısına sahip kişilerin izlenimlerini ve isyan günlerinde İstanbul’un durumunu ayrıntılı bir şekilde öğrenmek için bulunmaz bir eser. Tavsiyemdir.
^
^
@timastarih @timasyayingrubu #bloghemsire #bookstagram #kitaptavsiyesi #31mart #sirwmramsay