Wu Ming-Yi okuduğum ilk Tayvanlı yazar. Kitabın çok ilginç bir konusu var. Kendimi bildim bileli Uzak Doğu edebiyatını her zaman merak etmişimdir
Kitapta birçok karakter var, her bir karakteri benimsiyor, seviyorsunuz. Bunların arasında kedi yavrusu Ohiyo'da var. İlginçtir, bunca karakter olmasına rağmen hiçbirini karıştırmıyorsunuz. Tam tersine onlardan bir parça buluyorsunuz içinizde. Ayrıca kitapta fantastik bir hava da var. Petekgözlü Adam onlardan biri. Kitaptaki her bir karakterin yolları, Tsunami olduğunda dünyadaki bütün insanların attığı çöplerden oluşan bir çöp yığını Tayvan kıyılarına vurduğunda kesişir
Kitap aslında o kadar mesajlar veriyor ki. Yazar bir nevi bizlere aba altından sopa göstererek gerçekleri görmemizi sağlıyor. Okyanusa dünyanın dört bir yanından atılan plastik çöpler. Deniz kirliliği. Balıkların midesinden çıkan diş fırçası, tarak, poşet vs. Biz insanların dünyayı nasıl geri dönülemez biçimde tüketip mahvettiğimizi, bunların sonunda ozonun delinmesi, küresel ısınma sonunda buzulların erimesi ve bu sayede iklimlerin değişmesi, ormanların azalması ve yerlerine beton yığınlarının olması yani sonuç olarak biz insanların dünyaya yani doğaya zarar vermemiz. Bu kitap ayrıca kendi iç dünyamızda şimdiye dek el sürmediğimiz bir pencereyi açmamıza da sebep oluyor. Ve o pencereyi açıp etrafa baktığımızda aslında hayatımızın nasıl değiştiğini ve ekolojik dengenin önemini de anlıyoruz.
Büyülü bir dünya. Gerçekçi bir anlatım. Her yönüyle kusursuz bir kitaptı Petekgözlü Adam.