Wu Ming-yi, çok disiplinli bir Tayvanlı sanatçı, yazar, Çin edebiyatı profesörü ve çevre aktivisti. Ekolojik benzetmesi Bileşik Gözlü Adam 2013 yılında İngilizce olarak yayınlandı
İnsanlar, başlangıçta kıyısız bir denizden başka bir şey olmadığına inanıyordu. Derken Kabang, yani Wayo Wayo dilinde tanrı, üstünde yaşamaları için adayı yaratmıştı; tıpkı su dolu bir kaba küçük, boş bir istiridye kabuğu koyar gibi.
Herkesin okumasını istediğim, benim elimden bırakmadan bir çırpıda okuduğum bir kitap. Kitabı ilk bir kitapçıda indirim rafında bir sürü kitap arasında gördüm. Elime alıp incelememin ardından her zaman yaptığım gibi telefonumdan 1000kitap'ta kitap yorumu var mı diye baktım. Nuray Durmuş'un yorumu sayesinde aldım. Hemde 5 liraya. Okumaya başladığımda sevgili Nuray'ın çok yerinde yorum yaptığına ikna oldum. Kitabın dili sade ve çok akıcı. Roman Tayvan'da Haven kasabasında geçse de karakterler farklı ülkelerden Tayvan'a gelmişler. Karakterlerin iç dünyaları, geçmişleriyle hesaplaşmaları, bir birleriyle bağlantıları, diğer yanda ada halkı ve ada halk efsaneleri, bir diğer yanda ise çevre kirliği, insanların dünyaya verdiği zarar, doğal felaketler, zalim insanlar yüzünden nesli tükenmekte olan canlılar; tüm bunlar aynı romanda harmanlanarak anlatılmış. Benim tavsiyem herkes okusun! :)
Wu Ming-Yi okuduğum ilk Tayvanlı yazar. Kitabın çok ilginç bir konusu var. Kendimi bildim bileli Uzak Doğu edebiyatını her zaman merak etmişimdir
Kitapta birçok karakter var, her bir karakteri benimsiyor, seviyorsunuz. Bunların arasında kedi yavrusu Ohiyo'da var. İlginçtir, bunca karakter olmasına rağmen hiçbirini karıştırmıyorsunuz. Tam tersine onlardan bir parça buluyorsunuz içinizde. Ayrıca kitapta fantastik bir hava da var. Petekgözlü Adam onlardan biri. Kitaptaki her bir karakterin yolları, Tsunami olduğunda dünyadaki bütün insanların attığı çöplerden oluşan bir çöp yığını Tayvan kıyılarına vurduğunda kesişir
Kitap aslında o kadar mesajlar veriyor ki. Yazar bir nevi bizlere aba altından sopa göstererek gerçekleri görmemizi sağlıyor. Okyanusa dünyanın dört bir yanından atılan plastik çöpler. Deniz kirliliği. Balıkların midesinden çıkan diş fırçası, tarak, poşet vs. Biz insanların dünyayı nasıl geri dönülemez biçimde tüketip mahvettiğimizi, bunların sonunda ozonun delinmesi, küresel ısınma sonunda buzulların erimesi ve bu sayede iklimlerin değişmesi, ormanların azalması ve yerlerine beton yığınlarının olması yani sonuç olarak biz insanların dünyaya yani doğaya zarar vermemiz. Bu kitap ayrıca kendi iç dünyamızda şimdiye dek el sürmediğimiz bir pencereyi açmamıza da sebep oluyor. Ve o pencereyi açıp etrafa baktığımızda aslında hayatımızın nasıl değiştiğini ve ekolojik dengenin önemini de anlıyoruz.
Büyülü bir dünya. Gerçekçi bir anlatım. Her yönüyle kusursuz bir kitaptı Petekgözlü Adam.
Muazzam.
İnsanın içine işleyen bir roman. Kimi bölümleri büyülü gerçeklikle bezenmiş, sanki çok kadim hikayeler anlatılıyor, öylesine etkileyici. Kimi bölümlerinde sanki hayatınızdan parçalar alınıp sunuluyor, öylesine gerçekçi ve vurucu. Sonra bu iki gerçeklik birbiriyle kesişiyor ve her şey iki kat güzelleşiyor.
Çok sevdim, vuruldum.