İnsan özgür doğmuştur, oysa her yerde zincire vurulmuştur. Bir kimse kendisini başkasının efendisi sanabilir, ancak bu sanısı onlardan daha köle olmasına engel değildir.
J.J Rousseau.
"... şehri, devleti olmayan bir kimse ya fazla iyidir ya da fazla kötü, ya insanlığın altındadır ya üstünde... İnsan doğası gereği siyasi bir hayvandır."
Toplumda yarar ve yükümlülüklerin paylaştırılması için çoğu zaman zora değil hukuka başvurulmaktadır. Ancak,bu temele dayalı düzenin kabul edilebilmesi için onun adil olması gerekir.
İnsan dünya ya da kurulu düzenle her zaman barışık ve hoşnut olmamış ve olmamaktadır. Bir hoşnutsuzluğa düştüğü zaman umutsuz yaşayamayacak olan insan, bu dünyayı ya da kurulu düzeni değiştirip düzeltmek arzusunu duyar. Bunun için de kurulu düzenin değiştirilip düzeltmekle hangi duruma getirileceğine ilişkin açık ve kesin bir düşünceye sahip olmak gerekir. Bu zihni çaba ürününe de ide denir. İde, hukukta karşımıza, kurulu hukuk düzenlerinin asli örneği anlamında, hukuk idesi olarak çıkar ve bu adaletten başka bir şey değildir.
Sayfa 353 - Filiz Kitabevi, İstanbul, 2022Kitabı okudu