Yeni Ufuk Dergisi sözleri ve alıntılarını, Yeni Ufuk Dergisi kitap alıntılarını, Yeni Ufuk Dergisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ermeni askerleri, 1915 yılında tıpkı dedeleri gibi, soysuzca hamile kadınların karnını deşmişlerdir.Bu akıl almaz hadise bize Ermeniler'in hep fırsat kollayan ve masuma acımayan, vicdan mefhumundan yoksun bir millet olduğunu kanıtlar niteliktedir.
"Şehre yaklaştık, uzaktan baktık, insanlar beni gülerek karşılıyor. Bir tuhaflık vardı. Bu insanlar hiç kımıldamıyordu. Yakına varınca gördük. Her biri Ermeniler tarafından canlı canlı kazığa oturtulmuştu. Ölürken acıdan yüzleri kasılmış, uzaktan gülüyor gibi görünüyorlardı. Allah benim gözlerimin gördüklerini dünya gözüyle kimseye göstermesin."
Osmanlı Devleti, Ermenileri hak ve adalet konusunda ayırmazken, maalesef ki Ermeniler dolduruluşa gelerek o dönemde Türkler'e ihanet edip onları katletmiş, Hocalı Katliamı ile de kanlarında değişmeyecek bir nankörlük ve bozukluk olduğunu bizlere göstermişlerdir.
"Doğu Türkistan, atalarimin toprağıdır. Dolayısıyla onun tabusu veraset yolu ile bize intikal etmiştir. Bu toprakların tabusu bizimdir. Ey işgalci Kızıl Çin, ata yurdum, tabulu toprağım Doğu Türkistan'dan defol!..."
Toprağa "Burası vatandır." diye imzasını atan şehit için sözcükler boğazda düğümlenmiyorsa, bu okumak değildir. Olsa olsa birtakım kelimelere ses vermektir.
Muhsin Başkan bir gün, "Üşüyorum" şiirinde dilediği gibi Sonsuzluğun Sahibi'ne ulaştı. Türkiye'de bir başka hava zuhur etti. Sevgi, muhabbet, vefanın hakim olduğu bir hava. Memleketin her tarafından ve her kesimden İnsanlar cenazesine koştu.
"Sana halisane bir fikrimi söyleyeyim mi; insanlık da Türkiye'de, milliyetçilik de Türkiye'de, Müslümanlıkta Türkiye'de. Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemal'e versin."
Zulmü alkislayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım...
Boğamazsın ki!
Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
" Korkma !" diye sesleniyor İstiklal Şairi, Kahraman Ordumuza. Korkma! Hiç olmaması gereken yerde mazlumların kanını akıtmaya çalışan emperyalist sürü ile çatışan ordunun her bir Mehmetçik'ine hitaben; Korkma !
Eğitim, milleti bütünleştirmeli, sınıf, bölge, siyasi mezhep kışkırtıcılığından bilhassa sakınmalı, aksine bu çatışmalar varsa, bunları yok etmeye, zayıflatmaya ve en azından yumuşatmaya çalışmalıdır.
Günümüz Türk toplumunda görülen bir başka hastalıklı davranış da kadının sosyal hayattan tamamen tecrit edilmesi ve bunun İslam dininin bir emri olarak zihinlere işlenmeye çalışılmaktadır.