Yiğit Karaahmet disko, parıltı ve vatkanın son yıllarında Giresun’da doğdu. Mizahının kökenlerinde de hep bu Laz fıkralarının ana vatanı olduğuna inanır. Marmara İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünü kazandıktan sonra İstanbul’a taşındı. Gece hayatı, popüler kültür, life style, politika ve mizah yazıları-röportajları Milliyet, Akşam, Taraf, Hürriyet gibi günlük gazetelerin yanı sıra Vogue Türkiye, GQ Türkiye, Harper’s Bazaar, Elle, FHM, 212 ve Time Out İstanbul gibi ulusal dergilerde, Vice Almanya gibi uluslararası dergilerde yayınlandı ve yayınlanmaya devam ediyor. Yiğit Karaahmet tüm yazılarında açık eşcinsel kimliğini özellikle kullanmakta ve bunun bireysel mücadelesini vermenin önemine inanmaktadır. Bu yüzden de pek çok kere muhafazakâr basın tarafından hedef gösterilmiştir. Yazıları bir araya getirilerek, Heralde Kız! ve Yiğit Karaahmet’in Şahane Hayatı isimleriyle iki kitap halinde yayınlandı. Halen İstanbul’da yaşayan ama hayatını iki kostüm bavuluna indirmek isteyen Karaahmet, edebiyatın her alanında örnekler vermeye devam etmektedir.
Sizi bilmiyorum ama bunca yıllık bir kitapsever olarak ben genelde elime alıp, bırakamadığım ve hızlıca bitirdiğim kitaplara edebi bir değeri olmasa da, bir şeyler öğretmese de, beni mevcut durumumdan uzaklaştırmayı başardığı için ve zamanımı durdurduğu için tam not veriyorum. Bu kitabımızda aynen yukarıdaki tanıma uyan, elinizden bırakamayacağınız bir hikayeye sahip. Keyifle okuyacağınıza eminim.
Havası, suyu.. Adayı özlediğimiz pandemi günlerinde içim çok ferahlayarak okudum. Türkiye'de salyangoz satma girişimi de takdire şayan.. Eşcinsellerin yaşadığı baskılanmayı liberal görüşlere sistematik baskılar üzerinden de düşünülmeyi düşündürüyor. Romanını sadece bu olay özelinde tutmadığı ve akıştaki detay fikri güzel olmuş. Tavsiye ederim..
Hayatımda okuduğum en iyi romanlardan biriydi özellikle o ikinci kısım sayfaları nasıl ilerlettim hiç bilmiyorum kitap öyle bir ters köşe yaptı ki delirmek üzereyim... böyle yazar bulduğuma çok şaşırdım ve bu yazarın Türk bir yazar olması da beni çok mutlu etti umarım yazar daha çok yazmaya devam eder.
Kitabımız Büyükada’da geçiyor ilişkilerinin 40 yılını kutlayan bir çiftin yan köşklerine taşınan bir ailenin gelmesiyle her şey başlıyor fazla detay vermek istemiyorum lütfen gidip okuyunuz.