Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yurdaer Erkoca

Yurdaer ErkocaYitik Zaman Satıcısı yazarı
Yazar
8.4/10
9 Kişi
19
Okunma
2
Beğeni
707
Görüntülenme

Yurdaer Erkoca Sözleri ve Alıntıları

Yurdaer Erkoca sözleri ve alıntılarını, Yurdaer Erkoca kitap alıntılarını, Yurdaer Erkoca en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Keşfimiz, düşünmenin, insanın büyük bir ciddiyetle ele alması gereken bir uğraş olduğuydu. Ayrı bir zamanı ve mekanı olmalıydı bu işin. Çeşitli işlerin arasına sıkıştırılmamalı, gündelik sorunların ve duyarlılıkların girdabında boğulmamalı, irademizin dışında dört nala koşturan o gem vurulamayan hayat denen kısrağın sırtına bindirilmemeliydi.
Okumayla gözler bozulmaz, tersine okuyarak, bozdukları kafamı düzeltiyorum.
Sayfa 27 - KalkedonKitabı okudu
Reklam
Bir şeye karşı olmakla o şeye karşı mücadele etmek arasında fark vardır.
Yaşarken hakkını veremediklerim şimdi karşıma dikilip benden bedel istiyor.
Sayfa 82 - KalkedonKitabı okudu
Alışkanlıklarımızla sınırlı olan düşünme ufkumuz düşünerek değil, ancak başka türlü yaşamaya başlayarak genişleyebilirdi. Eğer insanların düşünme bürolarının da olduğu, zamanlarının bir kısmını o bürolarda geçirdiği, düşünmeye gideceğim dediği bir dünyaya doğmuş olsaydık dünyamızın hali başka türlü olurdu. Düşünme bürolarıyla dolu dünya, insanlık tarihimizde bir başka çağı başlayacaktı: Düşünme Çağı. İnsanların düşünme vakti gelmişti. Düşünme kişisel bir eylemdi ve kurumları da kişisel olmalıydı. İnşaatın giysileri, evleri, arabaları nasıl kişiliklerinin yansımasıysa düşünme büroları da düşünme tarzlarının bir yansıması olacaktı.
Reklam
Öykülerin düş ürünü olması gerektiğini savundum hep. Yaşanmış olayları biraz çarpıtarak, isim, yer zaman degiştirerek edebiyat tozuna batırıp, öykü, roman olarak sunmayı edebiyatçının yurduna, kurgu ülkesine bir ihanet olarak gördüm.
Başkaları için yaptığın açıklamalar, sonunda hep en iyi seni açıkladı. Bu ülkede bizim savunmaya çalıştığımız entelektüel değerlerin duygusal bir bedeli var: Sürekli korku ve tedirginlikle yaşamak. Insanlarsa tercihlerini entelektüel ilkelerine göre değil duygusal dünyalarını yönelişine göre yaparlar. Duygu dünyamızın bütün hareketi ise korku ve tedirginlikten kaçma üzerine kuruludur. Korkmadığımızi ne kadar çok haykırıyorsak ortada o kadar çok korku var demektir.
Neyi yaşamamak gerektiğini öğrenmenin bedeli, bir daha beraber olamamak mıdır? Birbirinden öğrendiklerini ancak bir başka ilişkide yeni bir başlangıç için kullanabilmek, bütün ilk aşkların trajik yazgısı mıdır?
Sayfa 90 - KalkedonKitabı okudu
Cehennem belki de bizim yorumlamamız gereken simgesel bir sözcüktü. Cehennem herkesin en katlanamayacağı durumda kendini bulmasıydı.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Bu ülkede nedense hep köy kültürü kent kültürünü altına aldı.
Sayfa 34 - KalkedonKitabı okudu
Hayata anlam vermekte çok ustasın biliyorum; ama bu anlam verme çabanın seni hayattan parça parça koparıp bu dünyaya ait olmayan başka bir yere sürüklediğini görmüyor musun?
Sayfa 69 - KalkedonKitabı okudu
Korkuyorsun. Sana, doğruyu mu yoksa mutluluğu mu istersin diye sorsalar, bir an bile tereddüt etmeden mutluluğu seçersin, yanılsamalar pahasına, gerçeklikte karşılığı olmayan düşünceler ve duygular pahasına.
Anlatmadığı, anlatamadığı, dilinin varmadığı tek şey ona aşık oluşuydu.
Hayatın sırları görüntülerin ve sözcüklerin bittiği yerde başlıyor. Bir zamanlar hepimiz bu dünyanın keşfinde ne kadar ısrarlı ve iştahlıydık oysa. Aykırı görüntülerin, muhalif sözcüklerin çocukları, çıktıkları bu keşif yolculuğundan inançlarını ve sevgilerini yitirerek evlerine döndüler. Büyüklerinden azar işitirken boyunlarını büküp affedilmeyi dilediler. Şimdi hepimiz görüntüler dünyasında, sözcüklerin arkasına sığınarak, geleceğimizi unutkanlığın insafına terk etmiş bir halde yaşıyoruz.
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.