Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yusuf Adıgüzel

Göç Sosyolojisi yazarı
Yazar
Editör
8.0/10
3 Kişi
66
Okunma
3
Beğeni
766
Görüntülenme

Yusuf Adıgüzel Sözleri ve Alıntıları

Yusuf Adıgüzel sözleri ve alıntılarını, Yusuf Adıgüzel kitap alıntılarını, Yusuf Adıgüzel en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Hem mülteci üreten hem de mültecileri kabul eden ülkeler tamamına yakını Müslüman ve gelişmekte olan (veya gelişmemiş) ülkelerdir. Göçmenler dünyanın gelişmiş ülkelerinde yaşarken, mülteciler ise gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır.''
Kapitalist Batı Ülkelerinin İnsan Hareketliliğine Olan Tutumu
''Kapitalist Batı ülkeleri bilgi, sermaye ve malların bütün dünyada serbest dolaşımım savunurlarken, insan hareketliliği ve işgücünün serbest dolaşımı konusunda ise bu kadar liberal tutum takınmamaktadır. Hatta işgücünün serbest dolaşımı önündeki en yüksek duvarları ve en güçlü bariyerleri kapitalist batı devletleri kurmaktadır. AB ülkelerinin, AB'ye üyelik tarihleri ne kadar eski ise, dışarıdan gelecek göçlere karşı o derece olumsuz bir tutum takınmaktadır. Topçuoğlu bu durumun Bauman'ın 'hiyerarşik küreselleşme' tezini desteklediğini ifade eder (2012, s.509) Post-Marksistler ve liberal felsefeciler tarafından eleştirilen doğum yerine göre göçmenleri kategorize eden ve dışlayan politikalar, Bauman tarafından 'küreselleşme içinde bazı ulusların vatandaşları diledikleri gibi hareket edebilirken, diğerlerinin hareketleri yasaların dışına itilmektedir' biçiminde özetlenmektedir.''
Reklam
21. yüzyılı yaşadığımız bu yıllarda insanlık, teknolojik olarak en ileri seviyede iken,birlikte yaşama ve farklılıklara tahammül açısından en ilkel dönemlerini yaşamaktadır.
Sayfa 107Kitabı okudu
61'de Almanya'ya Göç
''1961'de yapılan anlaşmanın ardından Türkiye'den Almanya'ya resmen başlayan işgücü göçünde bir işçi için süreç şu şekilde işlemekteydi: Önce İş ve İşçi Bulma Kurumu'na müracaat edilmekte, ardından muayeneler ve diğer formaliteler yerine getirilmekte ve İstanbul'dan gelecek 'İşçi Davet Mektubu' beklenmekteydi. Daha soma işçiler İstanbul'daki Alman İrtibat Bürosu'na gidip kendini takdim etmekteydi. Bu aşamaların geçilmesinden sonra işçilerin Almanya'ya gitmesine karar verilmekte ve kendilerine bir çalışma mukavelesi imzalatılmaktaydı. Bu prosedürlerin tamamlanmasının ardından işçiler Sirkeci'den trenle, bir kumanya paketi ve içinde iki litre su olan ibrikle Münih'e ve buradan da Almanya'da çalışacakları kente gönderilmekteydi. Ardından 'heim' denilen 'işçi yurtları'na yerleştirilen 'göçmen işçi adayı' birkaç gün içinde iş başı yapmaktaydı.''
Triton
''AB Sınır Koruma Örgütü Frontex'in öngördüğü bir sahil güvenlik programı olan Triton, Mare Nostrum'dan çok farklı bir programdır. Triton bir arama kurtarma programı olarak görünmemektedir. Frontex'in kendi arama kurtarma gemileri bulunmamakla birlikte, AB üyesi ülkeler tarafından verilen ödünç gemilerle kurtarma programlan yürütülmektedir. Aylık bütçesi 2.9 milyon Euro olan bu programda İtalya ve Malta'nın 30 deniz mili açığına kadar sınır devriyesi yapılabilmektedir. Bu alan ise tekne facialarının yoğun olarak meydana geldiği bölgeden çok uzaktır.''
Futbol Köleliği
''İnsan kaçakçılığının bir başka boyutu da futbol sektöründe kendini göstermektedir. Nijerya, Senegal, Kamerun, Fildişi Sahilleri, Mali, Gine gibi ülkelerde profesyonel liglerde oymayan ve bir Avrupa ülkesine transfer olma hayali kuran futbolcular menejerler veya insan ticareti yapanlar tarafından kandırılarak, Türkiye gibi ülkelere getirilmektedir. Türkiye'de 1. veya 2. Ligi'ne transfer vaadiyle kandırılarak getirilen Afrikalı futbolcular, 'Federasyona para vereceğiz' diyen sahte menejerlere ellerindeki tüm paralan kaptırmakta ve İstanbul'da çaresiz bırakılmaktadır. Bazı futbolculara amatör ligdeki takımlar tarafından ücretsiz oynamaları teklif edilmektedir. Bu durum emek sömürüsü içinde değerlendirilebilecek yeni bir sektör olarak 'futbol köleliği' olarak adlandırılabilir.''
Reklam
Mare Nostrum
''İtalya, bu kurtarma programı için aylık 9 milyon Euro harcamaktaydı. Bu kurtarma programı ile Ekim 2013-Ekim 2014 tarihleri arasında 140 binden fazla göçmen kurtarılmıştır. İtalya AB'nin vaat ettiği katkıyı sağlamadığı gerekçesiyle Kasım 2014'te Mare Nostrum programını sonlandırarak, AB'nin Triton programını kullanmaya başlamıştır. Triton'un yetersiz kapasitesi nedeniyle açık denizlerde yüzlerce mülteci hayatını kaybetmiştir. Nisan 2015'te Akdeniz'de Titanik'ten sonra tarihin en büyük deniz kazası yaşanmıştır. İçinde yaklaşık 800 kişinin bulunduğu, İtalya'ya ulaşmak üzere Libya'dan çıkan tekne batmış ve sadece 28 kişi kurtarılabilmiştir. Türkiye- AB geri kabul anlaşmasının Mart 2016'dan itibaren yürürlüğe girmesiyle Orta Akdeniz yolu (Libya-İtalya) yeniden birinci rota olmuş ve büyük göçmen faciaları gündeme gelmiştir.''
Küreselleşme sonucunda çok uzun süredir yerleşik olan insanlık,binlerce yıl sonra âdeta göçebeliğe geri dönmüştür.
Sayfa 107Kitabı okudu
Marx'ın göç olgusunu değerlendirmesi: "Toprağa bağlı köylüler aniden, acımasızca ve zorla işgücü piyasasına itilerek korumasız bir biçimde proleterleştiriliyorlardı."
"Önceki yüzyılda işgal ve kolonileştirme ile yürütülen Batılı sömürü düzeni,günümüzde mo-dernleştirme,küreselleşme,demokratikleşme gibi farklı kılıflarla devam ettirilmektedir."
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.