Zeev Sternhell

Faşist İdeolojinin Doğuşu author
Author
8.0/10
1 People
14
Reads
1
Likes
274
Views

Zeev Sternhell Quotes

You can find Zeev Sternhell quotes, Zeev Sternhell book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kısaca Faşizm der ki; Büyük balık küçük balığı yutar bu doğa kanunudur
Faşizmin, XIX. yüzyılın sonunun siyasi sahnesinde ortaya çıkacak iki önemli kurucu elemanının birincisi sosyal Darwincilik ve sıklıkla da biyolojik determinizm temelli grup milliyetçiliğidir.
Faşist ideolojiyi biçimlendirecek ikinci önemli bileşeni, liberal ve burjuva karşıtı milliyetçiliğin de paylaştığı Marksizmin materyalizm karşıtı revizyonudur. Düzen karşıtı aşırı solu olduğu kadar, milliyetçi sağı da peşinden sürükleyen bu başkaldırı, sosyalizmin yeni bir versiyo­nunun radikal milliyetçilikle birleşmesine izin verir.
Reklam
Faşizm, modernleşmenin bütün nimetlerini, kapitalizmin bü­ tün başarılarını elinin altında toplamaya yönelse de, pazarın kurallarını ve doğal düzenin bir parçasıymış gibi tasarlanan özel mülkiyeti asla tar­tışma konusu yapmasa da, burjuva değerleri düşman beller: liberalizm, demokrasi, evrenselcilik, bireycilik. Faşist düşünce sistemi yalnızca li­beral ve demokratik praksisin yadsınmasına değil, onların felsefi ilke­lerinin reddine de dayanır. Aynı şekilde, ilk sırada reddedilen Marksist praksis değil (hiç kuşkusuz tarihte şiddetin rolüne değinen her şey gibi); Marksizmin rasyonalist, Hegelci içeriği ve determinizmidir. Onun için kötü olan, isyan değil; tarihsel materyalizmdir.
Kautsky ve Erfurt Programı:
1891 Erfurt Programı'nın en önemli yazarıdır. Erfurt Kongresi, hem Alman Sosyalist Partisi'nin "Marksistleşmesi"ne hem de İmparatorluğun politik yaşama girişine adanmıştır. Bu nedenle bu belge, çok çabuk bir biçimde, Batı Mark­sizminin de tartışıldığı güçlüklerin dev aynasına dönüşen temel bir muğlaklığa dayanır. Bu belirsizlik, Erfurt Programme'ın kuramsal tara­fının devrimci -daha çok "sınıf mücadelesi" - yapısı ile politik ve pratik tarafının "reformist" ve tam anlamıyla demokratik içeriği arasındaki bir çelişkiden kaynaklanır.
Devrimden komüne, "vatan dini" ile "insanlık dini"nin bir sentezine de kalkışan bu yeni milliyetçilik için, millet, canlı varlık benzeri bir organizma demek­tir. Bu "topyekun" milliyetçilik, bir etik, bireyin iradesinden bağımsız olarak, bütün gövdenin çıkarı adına telaffuz edilen standart bir tutum bütünü gerektirir. Tanımı gereği bu yeni milliyetçilik, her türlü evrensel ve mutlak ahlaki normu inkar eder: Hakikat, adalet, hukuk topluluğun ihtiyaçlarını karşılamak için mevcuttur. Kapalı ve geçit vermez bir bi­ çimde tasarlanan bir toplum vizyonu, rasyonalizm karşıtı bir şiddet ve aynı şekilde bilinçdışının akla olan üstünlüğü gerçek anlamıyla grup odaklı bir millet vizyonuna biçim verecektir.
Corradini'nin ideolojilere milliyetçi sosyalizm nezdinde eleştirisi
Corradini'nin yaptığı tek özgün katkı İtalyanları varolma mücadelesine, yani savaşa hazırlamaya yönelik "proleter millet" fikridir. Savaş hali, milletler ara­sında daima egemen olan doğal haldir: Disiplin, otorite, toplumsal da­ yanışma, ödevin ve fe dakarlığın anlamı, kahramanca değerler ülkenin bekası için elzem şartlardır. Birleştirici olan ne varsa olumludur: güçlü bir devlet, her zaman toplumun hizmetinde olan bir birey, aynı azimle milli ihtişama doğru yönelen toplumsal sınıflar. Farklılığa neden ola­bilecek ne varsa ortadan kaldırılmalıdır. Aydınlanma felsefesi, doğal hukuk kuramı, enternasyonalizm, pasifizm, aynı şekilde burjuva sınıfı egoizmi ya da proleter egoizmi ortadan kaldırılacaktır. Aynı şey demok­rasi için de geçerlidir: demokrasi, burjuvazinin sınıf çıkarlarının ifade­sinden başka bir şey değildir.Marksist sosyalizme gelince, proletaryanın sınıf çıkarlarına hizmet etmek için milli gövdeyi özünden boşaltmak eğilimindedir. Son olarak, proletaryanın alınyazısını düzeltmek baha­nesi altında, burjuva demokrasisiyle ittifak kuran reformist sosyalizme gelir. Bu siyasetçiler ittifakı, der Corradini, günümüz demokrasisinin en büyük yalanıdır. Corradini liberal ve çıkar demokrasisinin karşısına bir "halk idaresi" çıkarır; çıkarcılığın, plütokrasinin ve "sınıf asalaklığı"nın karşısına, doğal hiyerarşilere dayanan bir düzen ve otorite rejimi çıkarır. Bu rejim, herkesin refahından sorumlu olan bir üreticiler rejimi, sınıfla­rın işbirliği rejimi olacaktır.
Reklam
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.