Zerrin Kehnemuyi 1936’da İstanbul’da doğdu. Orta öğrenimini İngiliz okulunda bitirdi. 1954 yılında D.G.S.A Resim bölümüne girdi. Akademinin ilk yılı olan galeri yılını Halil Dikmen’in yönetimi altında yaptı. 1955’de Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesine girdi. 1961 yılına kadar bu atölyede eğitimini sürdürdü ve mezun oldu. O yıldan bu yana birçok kişisel ve karma sergilere katıldı. Yurt içi ve yurt dışı koleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır. 1961-79 yıllarında Robert Kolej’de resim öğretmenliği yaptı. 1976’da “Çocuğun Resim Eğitimi” adında bir kitap yazdı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanarak Redhouse Yayınevi tarafından basıldı.
Çağımızda gelişmiş ülkelerin sanata verdikleri önemle ne denli büyük kazançlar elde ettikleri, hem kendi yaşamlarına hem de diğer ülkelere büyük ölçüde katkıda bulundukları kaçınılmaz bir gerçektir.
5. ve 6. sınıflardaki çocuk:
– Doğru ve yanlış kavramları üzerinde kesin bir anlayışı vardır.
– Özel ilgiler üzerinde durur.
–Kendi cinsine bağlı değişik çalışmalara girer.
– Daha özgür, daha anlayışlı olmaya başlar.
– İşlerini güzel ve tam yapmak ister; dolayısıyla yol gösterecek birinin yardımı gereklidir.
– Okul dışı çevrede ilgilendiği şeylerle uğraşır.
– Sık sık büyükleri eleştirir.
– İlgi kaynağı ve çalışma yönünü daha güçleştirmektedir.
– Kızlar oğlanlardan daha çabuk olgunlaşmaktadır.
– Koleksiyon ve değiş tokuşa karşı bir ilgisi vardır.
– Kendine örnek aldığı bir kahraman hayranlığı içindedir.
– Kendi kendini tanır ve eleştirir.
– Toplu halde çalışmayı sever.
–Güçlü duygusal ve fiziksel değişimler geçirmektedir.
3. ve 4. sınıflardaki çocuk:
– Göz - el ilişkisi gelişmiştir.
– Küçük kaslarını daha iyi dizginlemektedir.
– İnsanların değişik türde olduklarını sezer.
– Kendine toplumda bir yer vermektedir.
– Sorumluluklar almayı, düzenli olmayı ve yeni ilişkiler kurmayı öğrenmektedir.
– Ayrı cinstekiler, ayrı topluluklar kurmaktadır. Bu gruplaşma bazen baş kaldırmalarla belirir.
– Resimli dergi ve gezi öykülerinden zevk duyar.
– Kendi ve yanındakilerin evrimi ile büyümektedir.
– İşi üzerinde daha sürekli durabilmektedir.
– Çoğu kez çevresinin gülünç yönlerini görmeye başlar.
– Doğadaki bitki, hayvan ve başka varlıklarla ilgilenir.
– Spor ve çeşitli konulara karşı büyük bir eğilim belirir.
1. ve 2. sınıflardaki çocuk:
– Doğal olarak hareketlidir, kolaylıkla coşar.
– Elleriyle çalışmayı sever.
– Öğrenmeyi sever.
– Her an ön planda olmak ister.
– İlgi yönü sınırlıdır, çok çabuk yorulur, bikar.
– Yaptığı işten gurur duyar.
– Kolaylıkla gururu zedelenir.
– Her an beraber çalışmaları sevebilir veya nefret edebilir.
– Genellikle bir düşünü tek olarak kavrayabilir.
– İmgeleme bağlı oyun ve öyküleri çok sever.
– Öğretmen ve arkadaşlarının alkışlarına özellikle önem verir.
– Hâlâ gizemli öz dünyasında yaşamaktadır.
– Tutup, tadacağı yeni şeylerle ilgilenir.
– Mekanik ve hareket yetenekleri olan şeylere ilgi duyar.
– Her tür oyunu, televizyonu, bilgisayarı, ailece gezmeleri ve resimli kitapları sever.
– Aldatmaca oyunlarından zevk duyar.
– Tüm çabalarına kişiliğini katar.
Kitabın ben de ki özeti; "Ben bir çocuğum istediğim yere karalayabilmeliyim. Kocaman anlamlı şeyler çiziktirebilmeliyim. Anlayabilene ne âlâ...
Güneşi yuvarlak yapmayabilir, çimenleri mor büyütebilirim. Kırmızı bulut yapabilmeli, pastel boyayı taşırabilirim. Renklerimizi hayallerimizle birleştirip, uzun bacaklı bir insanı çiçekle aynı boyda yapabilirim.. Hepsini yapmamda bir anlam var, uğraşırsan sende bu anlamları bulabilir ve beni yakından tanıyabilirsin. "
Cocugun cizdigi her bir cizginin bir hayat kadar onemli olusunu ve onlarin neye ne kadar onem verdiklerini goruyorum bu kitapta..bir cizgi cocugun her seyidir ve kendiside hayatindaki cizgileriyle vardir tipki hepimizinn ozel oldugu gibi..