1981 yılında doğdu. Yükseköğrenimini Anadolu Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü’nde tamamladı. TRT Müzik, Flash TV, TGRT Haber ve Barış TV kanallarında; Uğur Dündar, Müjdat Gezen, Yaşar Nuri Öztürk gibi isimlerin gerçekleştirdiği programların yönetmenliğini yaptı. Bir senaryo, bir kısa film ödülü bulunuyor. Çeşitli dergilerde öykü, inceleme ve makaleleri ile yer aldı. 2018 yılında Yazı-Yorum Dergisi’ni, 2020 yılında Yazı- Yorum Çocuk Dergisi’ni, 2021 yılında ise Edebiyat Gazetesi’ni kurdu. Yazım yolculuğuna, Yazı-Yorum Dergi ve Edebiyat Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni olarak devam etmektedir. Beş öykü seçkisi derledi. Birçok yazarın yazım yolculuğuna eşlik eden yazar freelance olarak editörlük yapmaya devam ediyor. Yedi dönemdir Öykü Atölyesi’nde eğitmenlik yapmaktadır. Hâlen resim sanatıyla ilgilenen Zeynep Eşin, altı karma sergiye katılmıştır. Bir onur plaketi sahibidir.
Yetmiş sekiz sayfanın içine; başımızı çevirip görmezden geldiklerimizi, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın”ları, biz bakmayınca yok oluyor sandıklarımızı, “aman bana ne”leri, tepeden tırnağa kadın olmayı, erkeksin sen denildiği için kendini erkek sananları, erkek olmayı da sadece sert olmak zannedenleri, eziyeti, yok sayılmayı, ihmal edilmeyi,
‘’Kendini kutulara hapsetmeyi bırak ve ötesini gör.’’ diyor Zeynep Hanım. Gençlik hikayeleri ile ötesini gösterdiği hayatların hikayesine hep beraber bakalım.
Sırasıyla; Kumruların Ardından Bakarken, Kendine Güvenen Yolu Bulsun, Büyülü Kütüphane, Sorun Değil Çocuklar, Marla,Kabus ve Ben, Ben Yarış Atı Değilim isimli 6 adet öyküden oluşuyor eser. Her bir öykü yalın anlatım ile kaleme alınmış ve çok basit olayların ardında aslında ne denli karmaşık şeylerin olabildiğini göz önüne sermiş.
Belki çoğu insan tatmıştır bu karmaşık şeyleri. Bir sınava ölüm kalım meselesi gibi bakmıştır birimiz, birimiz ise ailesinin korumacılığı altında kalıp kendini gösterme fırsatını elde edememiştir. Ya da biri anlatamamıştır derdini; kendisinin sesi çıkamıyordur kelimelere, karşısındakinin ise gücü yoktur çıkan tek bir sesi işitmeye. Belki bazıları girdiği o labirentten çıkamayacağını düşünüp karalar bağlamıştır oysa o labirent ona bir çıkış değil, başlangıçtır.
Bu üstü kapalı yazdıklarımı bir güzel anlatmış Zeynep Hanım. Bazen durup düşünmenize sebep olmuş, bazen de ‘’Bu açıdan bakmayı neden denemedim?’’ dedirtmiş okuyucuya. Hem de hiç yormadan. Kahve içerken, bir yere giderken yahut bir sahil kenarında oturup okuyabileceğiniz o güzel gençlik kitaplarından biri ‘’Labirent, Kedi ve Kumrular’’. Herkese iyi okumalar.
İlkgençlik çağı öykülerinden oluşuyor kitabımız. İçerisinde altı farklı öykü yer alıyor ve hepsi birbirinden güzel. Okurken asla sıkılmayacağınız, kendi yaşamınızdan izler bulacağınız, fantastik bir dünyada yolculuk yapacağınız bir kitap. Sade ve akıcı bir dil kullanılmış, sizi yormayacak bir yolculuk. Kitabın sonunda nereye varacağız peki? Kendimize, olmamız gereken yere.
Ben çok keyif alarak okudum. Çerezlik, kahvenize eşlik edecek bir kitap. Eğer sizlerde öykü kitaplarını seviyorsanız bence mutlaka bir şans vermelisiniz. Kitapla kalın