Bazen bekleriz. İyi şeylerin olması, hayallerimizin gerçekleşmesi için... Dilimizin ucundadır söyleyeceklerimiz ama yine de bekleriz. Beklerken içinden geçtiğimiz zamanı da kaybederiz. Hayatı bekleyerek ve bekleterek kaybederiz.
Gece acılar biraz daha acı, hüzünler daha acımasız, gidenlerin bıraktığı boşluk daha çaresiz ve her yer daha karanlık gibi....
Herşey üst üste gelir gibi....
Zehra ile Gülden çocukluktan beri arkadaşlardır. Ceyda ise Zehra'nın daha sonradan tanıdığı ve kardeşi yerine koyduğu, sonuna kadar güvendiği kişidir. Bu üç kız kendi ayakları üzerinde duran güçlü karakterlerdir. Zehra, Ceyda ile birlikte çalışır ve durumu olmayan insanlara yardım etmektedir. Yalnız bunu bir tek Ceyda bilir ve kimseye de söylemesini istemez. Ceyda'nın karşısına öyle birisi çıkar ki hayatının aşkı olduğunu düşündüğü kişi tarafından yüz üstü bırakılır ve hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını,en yakın arkadaşım dediği, Zehra'ya, nasıl ihanet ettiğini koca bir hayal kırıklığı ile geç olsa da anlar.
Kitabın dili yalın, kurgusu okuyucuya güzel bir şekilde aktarılıyor. Hikayede kendinize ait parçalar bulabilirsiniz. Çocukluk arkadaşlıkların her daim farklı olduğunu düşünürüm. Hani zaman, mekân sizi ayırmış bile olsa seneler sonra bir araya geldiğinizde kaldığınız yerden devam edersiniz ya işte o sevgi, sıcaklık, samimiyet bambaşkadır. Okurken bu hislere kapılıp gidiyorsunuz. Yalnız şunu da söylemek istiyorum. Kitapta karakterlerin ismi sürekli başlık altında çıkmasaydı bir bütün olarak devam etseydi daha iyi olurdu diyebilirim. Yine de iki günde bitirdiğim keyifle okuduğum kitaplardan birisi oldu. .
Ağır EmanetZeynep Orhan · Siyah Beyaz Yayınları · 202014 okunma
#okudumbitti️ #kitapyorum
#ağıremanet ️ 216 Sayfa
.
"Bazen hayallerimiz hep o hayal ettiğimiz zamanda kalır. Ya biz öyle isteriz yada hayat oyununu öyle kurmuştur. Biz dünyanın başka renklerinde farklı işlerle uğraşırken, çoğu zaman kendi içimizde bir yerlerde sakladığımız, bizi biz yapan hayallerimizi unuturuz.
Kitabın başında zamanda yolculuk yapıyor, 6 yaşında Zehra'nın, ilk arkadaşı Gülden'in 5 yaşına girişi için düzenlenen doğum günü partisine gidiyoruz. Ardından geleceğin yakın geçmişinde, bir olay vesilesiyle Zehra ile Ceyda'nın tanışmasına...
Sonradan tanışsada Ceyda'yı kardeşi yerine koyan Zehra ona çok güvenir. Bir konuda birlikte çalışmayı önerir ve ona bunu sır olarak emanet eder.
Birine sır vermek en ağır emanetlerden biridir.
Peki ya Ceyda bu ağır emaneti sizce taşıyabilcek mi?
~
Benim bu hikayeden çıkardığım mesajların en birincili güven kavramıydı. Kendi hayatımda da tüm insani ilişkilerimde en tepe noktasındaki ölçütüm.
Güven, birçok kişinin bakış açısına göre inşaası zor bir binadır. Bana göre ise, binanın inşa edildiği zemin. Binayı ne kadar sağlam yaparsan yap, ne kadar iyi ustaları çalıştırırsan çalıştır, ne kadar kaliteli malzeme kullanırsan kullan boş, temel sağlam olmadıktan sonra...
Diğerleri ise aile bağı, dostluk ve bir insanın mutlu olduğunu zannettiği değil, gerçekten tüm varlığıyla mutlu olduğu bir işi yapması gerektiğiydi.
Son olarakta, birçoğumuzu olduğu gibi Ceyda'yı da yanıltan aşk!
Gözü kör olan aşk, insanın da gözünü kör ediyor, kendi gibi...
Tavsiyemdir.
Ağır EmanetZeynep Orhan · Siyah Beyaz Yayınları · 202014 okunma