Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Zihni Açba

Zihni AçbaVarolacağız Eylüllere Rağmen yazarı
Yazar
9.6/10
9 Kişi
23
Okunma
3
Beğeni
479
Görüntülenme

Zihni Açba Gönderileri

Zihni Açba kitaplarını, Zihni Açba sözleri ve alıntılarını, Zihni Açba yazarlarını, Zihni Açba yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Namuslu insanların bulunmadığı yerde, namussuz insanlardan da adalet istenebiliyordu.
Başbuğ derdi ki, oğlum, her şeyinizi kaybedebilirsiniz ama ahde vefa duygunuzu sakın kaybetmeyin
Reklam
Erdal EREN
İşlediği suç ne olursa olsun, kanunların bile reşit saymadığı bir çocuk, Erdal Eren. Bir "Solcu terörist" olarak gözaltına alınmış ve tutuklanmış. İki ay içerisinde yargılanmış, idama mahkum edilmiş. Dönemin, çocuklara olan sevgi ve şefkatiyle ünlü Devlet Başkanı da imzalamıştı, bu idam hükmünün altını. Ancak küçük bir engel var. 18 yaşından küçük olduğu için, asılması kanunen mümkün değildir. Memleketin selâmeti ve devletin bekası için bu "komünist militan'ın" mutlaka asılması gerekiyordu. Erdal, kemik muayenesine tutulur. İki defa, "18 yaşından küçük" olduğuna karar verilir. Fakat üçüncü defa tabi tutulduğu kemik muayenesinde, nihayet onun "19 yaşında olduğuna" hükmedecek bir kaç doktor bulunur.
Mustafa Pehlivanoğlu ve Necdet Adalı...
İhtilal sabahına yıkılmak üzere olan Cumhuriyet Türkiye'sini bu iki genç insanı katlettikleri sehpaların üzerine yeniden inşa ediliyordu.
Elimizden hiçbir şey gelmiyor. Bari birkaç kişiyi asalım da bir iş yapmış olalım düşüncesiyle harekete geçen "Eylül cellatları", muhteşem tarafsızlık(!) ülkelerine hâlel getirmeden, "Sağcı terörist Mustafa Pehlivanoğlu" ile "Solcu anarşist Necdet Adalı"yı bir ay gibi kısa sürede yargılayıp asmışlardı.
Maruz kaldıkları insanlık dışı muamelelere, kahredici zulüm ve baskıya rağmen seslerini çıkarmayan insanların bu ani tepkilerinden ürkmüş olacaktı ki, ayan beyan bildirilen " Namaz kılmak yasak!" tamimini, tevil etme gayretine düşmüştü cezaevi yönetimi. Namazı değil, disiplini bozuyor diye tespih ve takkeyi yasakladık dediler...
Reklam
Kantinden gelen malzemelerin, her hafta değişebilen fiyatlarıyla ilgili olarak, mahkûmların herhangi bir şey sormaları en büyük suçlardan sayılırdı Mamak'ta. Böyle bir soru " Kahraman Türk Ordusu"na atılmış bir iftira olarak kabul edilirdi.
Millet, ekmek bulamazsa da olur, ama şanlı generallerimizin ordu evlerinde viskisi eksik olamaz. Ayşe ana çıplak ayak da gezebilir, ama paşamızın hatunu muhakkak samur kürklü olmalı. Yoksa çağdışı oluruz. Yoksa ülke batar!!!
İhtilal olmuştu ülkede. Belli mi olurdu yarının ne getireceği? Birkaç apoletlinin istikbali için, kelleler alınıp kelleler verilebilirdi.
Reklam
Sevdiğinin boynuna takacakları yağlı urganin gölgesi ,elindeki kağıda düşerken, yazdığı son mektubunda bile hatırlayan mutluluk dileyen bir sevgilinin ardından kurulabilir miydi mutlu bir yuva...
Vefasızlığın, ihanetin ,ahlaksızlığın kısacası her türlü erdemsızliğin rağbet görüp baştacı yapıldığı şu toplumda nasıl böyle kalabilmişti?
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.