Hakkında
1942 Gönen doğumlu olan Ziya Burcuoğlu, ilk eğitimini Harp Akademilerinde tamamlayarak Kurmay Yüzbaşı olmuştur. Daha sonra Fransa Paris harp akademilerinde de eğitim alan Burcuoğlu, Tunus’ta ilk askeri ateşeliğin açılışında görev almıştır. Silahlı Kuvvetler uhdesinde muhtelif görevler alan Burcuoğlu, Kurmay Albay rütbesinde iken emekli olmuştur. Halen bir sivil toplum kuruluşunda yöneticilik yapmakta olan Burcuoğlu, aynı zamanda tarih konusunda kitaplar yayınlayarak bu alanda çalışmalar yapmaktadır.
Doğum:
Gönen, 1942
Okurlar
3 okur beğendi.
29 okur okudu.
22 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
Adile Sultan kardeşi Abdülaziz Han'ın şehîd edilmesine çok üzülmüş ve onunla ilgili şu şiiri yazmıştır.
Nasıl yanmam ki ben oldu olanlar Şah-ı devrana,
Bilinmez oldu hali, kıydılar ol zıll-ı Yezdana.
Cihan matem tutup kan ağlasın Abdülaziz Han'a,
Meded Allah! Mübarek cismi boyandı kızıl kana.
Nasıl hemşiresi bu Adile, yanmaz o Hakana,
Ki kıydı bunca zalimler karındaş-ı cihanbana
Rıza virmezdi adl ü şefkati zulm-i müşirana
Bütün nar-ı firakı saldı kalb-i ehl-i imana.
Adile Sultan
Sayfa 123 - İhlas Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Çanakkale muharebelerinde İngilizler, kimyasal silah kullandılar ve savaş hukukuna aykırı olarak hastane ve sargı yerlerini bombaladılar. Hatta AKBAŞ'da yaralı askerleri İstanbul' a Selimiye'deki hastaneye götürecek olan HALEP isimli gemiyi batırarak 200 kadar yaralı askerlerimizin de şehit olmasına sebep oldular..
Sayfa 128 - İhlas Vakfı yayınlarıKitabı okudu
İngilizler, beraber büyüttüğünüz ağacı sular, sonra zehir akıtır ve sonra da sizinle beraber gözyaşı döker. Perde arkası demokraside, kimseyi rahatsız etmeyecek formüller bulma konusunda İngilizlerin üzerine yoktur... Muhataplarını zafer kazanmış havasına sokarlar. Tıpkı Lozan'da olduğu gibi.
Sayfa 131 - İhlas Vakfı yayınlarıKitabı okudu
İngilizlerin Türk Düşmanlığı
Churchill Avam Kamarası'nda "Türkler insan değil ki, Türkleri öldürmek barbarlık değil, insanlık borcudur" diye cevap veriyor.
Sayfa 128 - İhlas Vakfı yayınlarıKitabı okudu
Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuş 'tular,
Tam üç alayla, burada gönülden vuruştular.
Düşman, tümen sanırdı bu şaheser erleri,
Allah' ı arzu ettiler, akşama kavuştular.
Sayfa 152 - İhlas Vakfı yayınlarıKitabı okudu
İletiler
Balıkesir’de eski ayakkabı tâmircisi ihtiyar bir Cevdet Amca vardı. Bir akşamüstü konu Çanakkale’ye gelince ağlamaya başladı ve şöyle devam etti:
“Rahmetli babam Hafız Ali, Çanakkale’de kaldığında, anamın karnında 7 aylıkmışım. O'nu hiç tanımadım. Bir fotoğrafı bile yoktu. O günler çok zor günlerdi. Seferberliğin sıkıntıları, Kuva-yı Milliye zamanı, işgal yılları… Kıtlık, yokluk, yoksulluk... Çocukluğumuz hep ekmek peşinde sıkıntıyla geçti. Ama anam, benim çocukluğumdan itibaren her sokağa çıkışta, her nereye giderse yanıma gelir ve derdi ki;
- Ben pazara gidiyorum, baban gelirse beni hemen çağır ha!
- Ben teyzenlere gidiyorum, baban gelirse beni hemen çağır ha!
- Ben komşulara gidiyorum, baban gelirse beni hemen çağır ha!
Anam babamı bekledi durdu. Büyüdüm, dükkân açtım. Annem yine her nereye gitse dükkâna gelir, gideceği yeri söyler ve; “Baban gelirse beni hemen çağır ha!” diye eklerdi... Günü geldi ağırlaştı. Ölüm döşeğinde bizimle helâlleşti.
“Bana iyi baktınız. Hakkınızı helâl edin!” dedi.
Bana döndü yavaşça şöyle dedi:
“Baban gelirse, ona annem hep seni bekledi de!” dedi. Birden irkilerek doğruldu ve kapıya doğru gülümseyerek;
“Hoş geldin bey, hoş geldin!..” diyerek ruhunu teslim etti.
Ziya Burcuoğlu
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok